Hikayenin devamı....

sevindim bende yeni konu açıcam tüm fotoları oraya koyucam ama o konunun ismini nasıl yazıcağım b,lmiorm

hikayedeki evimiz :d nasıl olur yada SS501 ile cennet

ben konu açtım şu ada fotoğraflar buluyoum senin
odan kyuyla hani hikayede geçiodu yha çekyat fln koltuk var senn odanda bnm oda bnm tarzıma göre zekiye teyzenin odası mutfak salon gizemin odası şimdi leyloşa bakıyorum sonra hacere bakıcam aklıam başka gelmiyor vala koyabldiğim kadarıyla koycam

tamam canım koy sen ben bakıcağım
tam olarak şimdi hikaye yezmaya başlıyorum bilirsin biraz uzun sürüyor geç bakarım resimlere

Kızlar süpersiniz siz bayağı aşmışsınız kendinizi.
Oda işini çok sevdim bana güzel oda verin.

esmacım ben bununla ilgili bi konu açyım oyunlarda görebiliomusunz bilmirom ama ben koydum hepsinin umarım beğenirsiniz

Biz bursaya geldiğimizde şaşkın bakışarla etrafımızda olup bitene bakıyorduk. Esra bir taraftan yok ya bizim diğer evde kalacalar diyordu gizem bir taraftan ne gerek var bizde kalacaklar diyordu. Şaşkın şaşkın ne yapacağımızı bilmeden kenardan onları izliyorduk birden o küçücük esra bevulumu kaptığı gibi hadi abla gidiyoruz topla herkezi dedi bende hadi millet kızdırmayın kızımızı dedim ve güldüm otelde kalmayı teklif etsek te kabul etmeyeceklerdi. hep birlikte yola koyulduk. esraların evi ne kadar büyük olabilir ki? diye düşünüyordum hepimiz sığacakmıyız? birden esma durun işte burası dedi bahçeli ve kocaman bir villanın kapısında duruyorduk. Burasımı yani dedim ağzım açık gizem yandan gülüyordu. O kadar güzel ve büyük değil biraz eski dedi. Biz hala ağzımız açık bakıyorduk ve tek isteğim banyoyu kapmaktı. Eve girdik demek biraz kibar olurdu daldık direk bazılarımız yorgunluktan ilk gördüğü yere yattı bazılarımız benim gibi banyo nerede diyo soruyordu. Bazılarımız ise en yakın bakkalın nerede olduğunu soruyor. karnını okşuyordu. Gizem ve esra ise hemen eve gidip aileler ile görüşmek ve hasret gidermek derdindeydi. biri bizi uzaktan izlese gülmekten bayılırdı. herkez farklı telden çalıyordu.Kyu Jong bebeğim gel birlikte bakkala gidelim gelince duş al dedi. bende tabiki kabul ettim. Gizem-Young Seang, Esra- Jyun Hun,ben ve Kyu Jong oppam birlikte çıktık. bakkalın yanından geçerken onlardan ayrıldık. Çok işimiz vardı. Bakkaldan ihtiyacımız olan kahvaltılık şampuan sabun falan aldık. akşama zaten düğün vardı ve ondan öncede Bursayı gezmek istiyorduk. Eve gittiğimizde Leyloş banyodan çıkmış ve saçlarını kuruluyordu. Ben nasıl banyo yaptın ki şampuan? leyloş gülerek esra zaten bana verdi evde varmış Şu anda banyoda Hyun Joong var canım dedi. ben banyoya yönelmiştim. Kyu mutfağa girip poşetleri bıraktı bende bari ona yardım edeyim dedim ve mutfağa girdim. tabak,çatal,bardak herşey vardı. hemen bir sudan geçirdim ve aldıklarımızı servis ettim. ben bardakları yıkamaya çalışırken Kyu arkadan bana sarıldı ve çok güzel gözüküyor canım kahvaltı, çok mutluyum böyle sabah akşam yanında olduğumda, keşke hiç ayrılmasak her zaman birlikte yaşasak dedi. O kadar tatlı nefes alıyordu ki!!! çenesi boynumdaydı ve nefesi gıdıklıyordu. Birden refleks olarak elimdeki süngeri unutarak boynumu kaşımaya kalktım ve Kyu Jong'un yüzü köpük oldu. Yanıyor yanıyor diyordu. o küçücük tatlı gözlerinin içine köpük kaçmıştı.hemen ellerimi duruladım ve yüzünü yıkamaya yardım ettim. avuçlarımı su ile dolduruyor ve onun yüzüne atıyordum. çok komik bir pozisyondaydık. o eğilmiş musluğa yakın bir şekilde yanıyor yanıyor diye bağırıyordu ben ise kenardan onun neredeyse sırtına yatmış bir durumda yüzünü yıkamaya çalışıyordum. Esma gülerek içeri girdi ve bizi o şekilde görünce öksürür gibi sesler çıkartmaya başladı. Kyu Jong ise olanları görmeden hala acıyor yanıyor diyordu. Esma ne oldu abla dedi. Ben ise gözüne köpük kaçtı çok yakmış dedim. Esma soğuk su vurun dedi. ben ise gülmeye başladım ne yapıyoruz canım dedim o anda ocaktaki çayın taştığını duydum offfffff ne aksilik bu sabah sabah diye söylenmeye başladım. on dakika önceki o romantizm yerini endişe panik ve talihsizliklere bırakmıştı. birden kyu doğrulunca bende dengemi kabettim ve yere düştüm bu seferde Kyu özür dilemeye başladı çok komiktik. Esma birbirinizi sakatlamadan hadi kahvaltı edelim dedi. çaylarımızı koyduk ve herkezi masaya çağırdık. Hyung Jun yaaaa bakın halime daha geleli 3 gün oldu kilo aldım diyordu. Kyu ise aman canım veririz biraz dans figürü çalıştık mı tamam takma kafana dedi. Park min ise ben her zamanki gibi mükemmel görünüyorum değil mi? hacer dedi, gözüm Hyun Joong'a takıldı. kafasını tabi tabiiii der gibi sallıyordu. Çok komikti ve hep birlikte gülmeye başladık bu durumdan en çok zarar gören Esma oldu ağzında çay vardı kızcazın ve püffffffff hepsi üstümüze bu sabah çok fazla ters ve komikti.Ben kahvaltıdan sonra bavulumu açmak için uygun bir oda aramak için yukarı çıktım. Biz dışarıdayken tüm odalar tutulmuştu ve dikkatimi çeken şey Esmanın odasının yanındaki odada Hyung Jun birşeyler yapıyordu. Beni görünce size bir oda kaldı galiba dedi ve güldü ahhhh bu arada buradaki en büyük oda, bir tek kişilik birde iki kişilik yatak var koridorun sonunda. Odayı buldum ve içeri girdim Kyu çoktan yerleşmiş ve üstündeki tişörtü çıkartıyordu. beni görünce neredeyse dolabın içine girecekti. Ben ise utanmış hatta sıcak olduğunu yanaklarımın yandığını hissetmiştim. özür dilerim aşkım burada olduğunu görmedim dedim. Kyu Jung: önemli değil hayatım zaten banyoya gidiyorum dedi. üstsüz bir şekilde anlamadığım bizim odada olan bir kapıyı açtı ve çıktı. kapının arkasından bu odada banyo var kimse keşif etmemiş galiba ki boş gülme sesini duyuyordum. Canım şampuan almamışım, uzatırmısın dedi. kapıyı araladım ve kolumu içeri soktum. Elimdeki şampuan bir anda yere düştü. Elimden öpüyordu.sonra beni içeri çekti...... Hazırlanmış ve dışarı çıkıyorduk. O kadar hızlı banyo yapmıştım ki hala terli hissediyordum. Bursa cennet gibi yemyeşil ve ferah bir yerdi. Bir sürü türbe ve han gezdik. Kültür bakımından çok zengin ve aşık olunacak bir şehirdi. yorulduğumu hissettim ve kyu'nun tuttuğum elini sıktım. bacaklarım titriyordu. Neyin var aşkım diye sordu bana. Tansiyonumun düştüğünü düşünüyordum hava gerçekten sıcaktı ve biz çok gezmiştik. güzel bir kafe buldk ve oturduk. herkez bana endişeli gözlerle bakıyordu. bir naneli limonata içince kendime geldim. saatime baktığımda şaşırdım ne çabuk geçiyordu zaman. Akrep ve yelkovan sanki arkalarından itiliyormuş gibi hızlı dönüyordu :( daha gezecek çok yerimiz vardı ama zamanımız yoktu. Kalktık ve eve gitmek üzere yola koyulduk. Eve gittiğimizde Gizem biza bakma için gelmiş ve bizi bekliyordu. Hadi bunlar annemden sizin için yaptı ben gidiyorum daha giyinmedim kuaföre gitmemde gerekiyor dedi. Buraya gelmeden öncede Esra'ya uğradım o da elindeki ikinci poşeti uzatarak bunları verdi, Afiyet olsun arkadaşlar çok yemeyin akşama birlikte dışarıda yemek yemeye gideceğiz diyerek koşar adım evden çıktı. biz getirdiklerini açtık tabaklara koyduk ve salon masasına bıraktık. isteyen böreklerden isteyen kek sarma ne olursa yemeye başladı. Bu olandan en çok benim kelebeğim yararlandı. sarmaları çok beyendi. Bende o yedikçe bir tane daha sokuyordum ağzına kalktık ve odamıza gittik. Üzerimizi değiştirmemiz ve klasik birşeyler giyinmemiz gerekiyordu. Herkez yavaş yavaş hazırlanırken biz kyu ile konuşuyorduk. canım hiç giyinmek istemiyordu. Bütün gece durum değerlendirmesi yapabilirdim. Bizimkilerden ailemden ve ileride yaşanacaklardan konuşuyorduk. Kyu birden benim 3 çocuğum olsun isterim hatta 4 dedi. ben ise ne kadar çok zor olmaz mı bakmak dedim.Gözlerinin içine bakıyordum eğildi ve yanımızda kimse olmamasına rağmen kulağıma hayır senden olması yeterli dedi. Cümlesi bittiğinde yüzünü yerde tutmaya çalışarak yana döndü ve bacaklarıma yattı. tam şurada bir bebek, tam şurada sana benzeyen bir bebek olsa nasıl hissedersin acaba dedi. parmağı ile karnımı gösteriyor ve karnıma bakıyordu. Utandım ve hadi giyinelim dedim. Kalk ama aşkım lütfen dedim. Beni duymuyormuş gibi konuşmaya devam etti. Seni kaybetmek istemiyorum ve seninle ciddi bir ilişki istiyorum. Hatta artık geleceğim hakkındaki kararlarımıda verdim. Biz buradayken babanla konuşmak istiyorum ve onunda gözü arkada kalmasın diye bir isteği varsa yerine getirmek istiyorum dedi. Ben şaşkınlıktan konuşamadım sadece ona baktım. Ayağa kalktım ben kalkınca kafası birden düştü ve yatağın tahtasına vurdu, hiçbir tepki vermedi sadece endişeli bana bakmaya devam etti.Ben arkamı dönmüş dolaba doğru yöneldiğimde arkamdan yetişip kolumu tuttu belime sarılmaya çalıştı. konuşamıyordum göz yaşlarım akıyordu. Bu bir rüya ve ben uyanacağım yine gerçekleşmeyecek diyordum kendime.beni kendine doğru çevirdiğinde şaşkınlığı arttı ve neden ağlıyorsun aşkım yoksa sen benimle ciddi düşünmüyormusun, beyenmediğin huylarım mı var? bir sorun var değil mi? ve daha bir sürü soru. o soru sormaya devam ederken ben onun boynuna sarıldım ve Hayır rüya değil bu gerçek sen gerçeksin, benimsin, beni seviyorsun dedim. Aşkım çok mutluyum sen ve ben birden gözlerim yanmaya ve her yer dönmeye başladı yere yığıldım. Bir çok sesi bir arada duyuyordum. gözlerime sanki tepeden bir ışık vuruyor ve görmemi engelliyordu.İlk gördüğüm yüz Kyu Jong'un yüzü oldu. herkez başımdaydı. kalkmaya çalıştım ama hala güçsüzdüm. Tamam iyiyim sadece yorgunluk herhalde dedim. Kyu elimi tuttu ve yüzünü üzerine koydu. Yanakları ıslaktı ve hala ağladığını hissediyordum. Yavaşça kalktım ve Kyu'ya baktım. Sarıldım ve iyiki varsın aşkım seni seviyorum ve evet bende seninle birlikte olmak istiyorum hemde ölene kadar dedim. Birden odadaki herkez bize bakmaya başladı ve bizim kızlar ooooo oooo diye bağırmaya başladı. diğer gurup üyeleri ise Kyu'nın sırtına vuruyor helal helal diyordu. leyloş gülerek neden bayıldığın beli oldu canım bende ciddi bir şey diye endişelendim dedi. Ben hadi rkadaşlar dışarı giyinmem gerekiyor dedim ve şaka ile karışık onları gönderdim. Zekiye abla hadi bakalım canım hep böyle mutlu ol dedi kulağıma eğilerek Aslında kendimi hiç iyi hissetmiyordum.giyecek bir elbise bulana kadar yarım saat daha geçti ve ben zar zor hatta Kyu söylene söylene giyindim. Kyu ise hazırdı bile. Kumaş bir pantolon ve gömlek giyimişti. ben makyajımı yaparken arkaa geçip aynadan bana bir sürü komik işaret yapıyordu. Beni güldüyüyor ve zaten az kalan zamanı iyice kısaltıyordu. ona gülmekten makyajımı çok çabuk bitirdim. Saçım zaten kısa olduğu için düzleştirici ile birkaç haraket sonucu hazırdı. Bir tane taşlı toka takarak hazırım aşkım dedim. Bana yaklaştı ve evet ama bu eksik dedi. Elinde bir kutu vardı aldım ve resmen şok oldum. beyaz altın olduğunu düşündüğüm bir yüzük şık ve sade herzamanki gibi. çıkarttı ve baş parmağıma taktı. çok tatlıydı. Elimi tuttu ve izninle dedi elimi koluna koydu ve aşşağıya indik. Herkez hazırdı. Kyu yanımda aşkım bu pantolon belimi sıkıyor diyordu. Arkadan Hyung Jun benimde Kyu dedi ve gülmeye başladı. Neşemiz hiç bozulmasın dedim. hep birlikte kapıdan çıktık ve Gizemlerin yanına gittik onlar daha kuaförde hazırlanmaya çalışıyordu. Bizde kuaförün yanında bulduğumuz küçük ama tatlı bir kafeye girdik birer kahve içtik. onları bekliyorduk ve Bursanın tüm güzelliklerinden yararlanıyorduk...Derken Esra geldi ve hazırız arkadaşlar...

Derken Esra geldi ve hazırız arkadaşlar...

......Benim ardımdan gizme de girdi...JOnghun la youns saeng bizm arkamızdan girdiler hala şaşkın bakıolardı..Yanlarına gittiğimizde Bİlginar:
Esra bu senmisinn....? Ewt nolduu çok mu kötü olmuş dedim...BU seferde hyung la esma esra sen eminmisin dediler.....Yha bende ne var ki bu kadar bunu diosunuz....Tamam biliyorum saçlarım değişince benim ben olmadımı ama abartmaya gerek yokkk...Hem bakın gizoşum da süper oldu..... eee bakalım siz hazırmısınız dedim....Böyle iyice bi süzdükten sonra oooo sizde muhteşemsiniz yhaa gidelim isterseniz dedim...Düğün yerine gittik.5 dakika yerime oturmadım..Çiftler dansa kalmaya başladığında oturdum sadece...Ardından jonghun yanıma geldi beni dansa kaldırdı...DÜğündekiler dans ettiğim kişiye meraklı gözlerle bakıyordu helede genç kızlar...Bİzm ardıızdan saeng ile gizem ardından bilginar kyu esma-hyjng-leyloş ve hyun da çıktı......Dans bittikten sonra..O kızların yanına gittim ve sevgililerimiz deidmm gülerek...Bİrden suratları düştü...AMa ben çok sevindim.ARdından birçok fotoğraf çekindik..Çok eğlenmiştik.Özelliklede gençler olarak kuzenlerim giray alper sıdıka.,komşu kuzenlerim naciye didem birsen sevim sevinç serpil ebru elif ayten...Düğün bittiğinde herkes evlerine dağıldı biz daha oturdukk..yeni gelin olan yengem vek uzenim ailesi fln yemeğe çıktılar bizde ayrı olarak çıktık....Gittiğimz yer mudanyadaydı.DEniz kenarında bi restorant ...bizm kızlar bilgianr gizem... çocuklar kyu saneg filan..... YEmek yedik konuştuk.ARdından geceleri denizi zilemek çok güseldir helede mudanyada dedim...Plaja gittik.Kumlara oturduk.....DEniz okadar güzeldikii su sesi sanki jonghuna karşı sevgimi dahada artırıyo gibiydi...saat gece 3 tü ve biz hala plajdaydık... here-kes oppasının omzuna yaslanmıştı.BEnim gözlerim yine kapanıyordu...Bu saatten sonra annemlerede gidemeyeceğime göre...evimde kalacaktım bizmkilerle birlikte.EN sonhatırladığım.Bİlginarla ben uyuyakalmıştık. ve jonghun beni kyuda bilginarık ucağına alıp eve gitmttiğimizdi..ardından da bizi odalarımıza götürdükleriydi.ASlında kyu bilginarla bende jonghunla uyumuştum...Ve öff sabahın köründe yine bi çığlık....
aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!.............

Kızlar yeni bir hikayeye başlasak ne dersiniz?

zekiye teyzeeeeeeeee yapma ama nolurrrrrrrr yha bali şu hikayenin sonunu görek şşöle evlenirken nişanlanırken fln valaha kalbim dayanmaz

valla ben ikisineden yetişirim ablam başlat sen ben hemen devam edeyim

bende yetişirim ama 2. bi hikaye çıkınca birini boşlama da olabilri onun in bunun sonlarına gelince yeni bi hikaye başlatsanız diyorum bence daha iyi olmazmııı şimdi 2 tane olursa siteye girenler hangisinii okucanı şaşırabilri

Kız kesin kapatalım demedim yazın siz.İsterseniz sonlandıralım dedim.

Abla zaten böyle olmuyor sadece 2 kişi yazıyor ve onların kurgusi ile ilerliyor. O yüzden sadece bizim hayal gücümüz ile sınırlı :( mesela sizin ile ilgili çok fazla yazamıyoruz çünkü özele giriyor :( ne bileyim buna bir çözüm lazım aslında. Ne yapmamız lazım kararlaştıralım

bence şöyle birşey yapalım karışmak gibi olmaısn ama biz bilginar ablayla bu hikayeyi biraz daha ilerlettikten sonra yani biraz daha sevgili modunda gidelim sonra nişanlanma gibi olsun fln sonra jonghunla beni hikayeden atın gitsin bşka eve çıkma maksadıyla fln sonra sizlr ynayana ayrı ayrı evler fln tutun evlenin işte yha sonu böle olabilir tahminim :D:D sonuna çok yaklaşınca işte yeni hikayeye geçilir bende direk ona yazarım

Gözümü açtığımda daha hava aydınlamamıştı. Uyumaya devam etmek istiyordum fakat uykumu almıştım. Kyu Jong'umu izledim uzun uzun. sabah lolmuştu. belki biri kalkmıştır diye aşşağıya inmek için koridora çıktım. Zekiye abla ile karşılaştık o da erkenden kalkmış ve benim gibi aşşağıya iniyordu. Birden önümüzde bir kedi belirdi. Hayvanları çok severdim ama birden görünce zekiye abla ile ikimizde korktuk.Ağzımdan bir çığlık, öyle bir çığlık ki kendim bile korktum Birden etraf kalabalıklaştı. herkez ne oluyor iyimisiniz diye atrafımıza toplandı biz ise zekiye abla ile gülüyorduk Zekiye abla: evet iyiyiz sadece yavru bir kedi birden önümüze çıkınca korktuk. Young Seang :ahhhh özür dilerim dün gece dönerken ben buldum onu ve çok korkmuştu. Bu gece için eve aldı ama banyoya kapatmıştım nasıl çıkmış acaba? Özürdilerim offff ben böyle olacağını hiç tahmin etmedim Ben çoktan tatlı kediyi aramaya başlamıştım gri ve beyaz renklerdeydi. Açık yeşil gözleri vardı. çok tatlıydı. Etrafıma baktım kyu yoktu. uyanmamıştı bile aşkı kalpten gidecek neredeyse o uyanmıyor bunun öcünü almalıydım. kediyi buldum ve hemen odamıza Kyu kedi köpek hiç bir hayvanı sevmiyordu. Birtek kaplumbağa ve balık onun yanına yaklaşabilirdi. Kedi kucağımda ince ince miyavluyordu. Sessizce yatağa yaklaştım ve Aşkım Aşkım ben bir bebek buldum dedim. Çok çabuk uyanıyordu. Bu yönünü yıllar önce izlediğim bir programdan öğrenmiştim. Fakat neden çığlık duyunca kalkmamıştı? Bir kez daha seslendim elimi alnına koydum ve ateş gibi. Tüm planlarımı unuttum.Kyu Jong hastaydı :( offfff ne yapmalıyım diye düşünmeye başladım. Zekiye abla koş zekiye abla diye sesleniyordum.Zekiye abla ve yanında o zaman dikkat bile edemediğim birkaç kişi içeri girdi. Ne oluyor dedi zekiye abla.Ben ise panik içinde ablacığım Kyu'nun çok ateşi var havale geçirmesin ablam ben onsuz ne yaparım diyordum. Esra hemen arkadan konuşmaya başladı Bilginar abla doktoruma haber vericeğim şimdi. hemen gelir üzülme. Ben ise sadece Kyu'ya bakıyor ve ağlıyordum. Aklımdan geçenler kalbimi paramparça ediyordu.Dünyada en çok sevdiğim insana bile göz kulak olamamış ve onun hasta olmasına izin vermiştim, ya ona birşey olursa dedim birden. Ağzımdan çıkan bu söz sanki bir cd'de kötü bir kaydın sonuncu olarak takılarak ve tekrar ederek kayıt edilmişçesine sıralandı. Zekiye teyze sakin ol bilginar sen ne kadar çok panik olmaya başladın bu korkular hiç iyi değil o da sen ben gibi insan tabi hasta olacak şu anda sakin olman ve ona iyi bakman gerekmiyormu? dedi. Birden evet ablam ben mutfağa inip birşeyler hazırlayayım dedim. Sirkeli su, evet evet annemde bana yapardı. ne zaman gittim ve Kyu Jong'un yanına döndüm hatırlamıyorum. hemen küçük bir havlu buldum hazırladığım suyun içine sokup ısladım ve Aşkımın alnına koydum. Titriyordu. Suyun içine buzda atmıştım.Birden arkamda bir ses duydum pardon hanımefendi müsade edermisiniz!!! Kafamı çevirdiğimde orta yaşlarda bir bey bana bakıyordu. tabiki buyurun dedim ve dışarıya çıktım. Doktorun içeride ne kadar kaldığı konusunda hiç bir fikrim yok, bana göre çok uzun kadı.Çıktığında ciddi bir şeyi yok dedi sadece yaz gribi birkaç gün dinlendiği taktirde kendine gelir. Elime bir reçete uzattı bu ilaçları alın ve hemen başlayın ben bir tane iğne yaptım, ateşi hızla düşecek. Ben reçeteye bakamadan elimden Gizem kaptı hemen alıyoruz doktor bey dedi ve koşarak uzaklaştı. Ben kyu'nun yanında oturuyor ve kendine gelmesini bekliyordum. 25 yaşındaydım ve bu kadar dua ettiğimi hatırlamıyordum. Yavaş yavaş kendine gelmeye başladı gözlerini açtı ve aşkım dedi. ben ise allahım çok şükür diyordum. Zekiye abla elinde bir kase sıcak çorba ile geldi. bunu içir dedi bende hemen teşekkürler ederek elindeki kaseye uzandım. Gizem bilginar bunlar ilaçlar üzerinde nasıl ve kaç doz verileceği yazıyor al bunları yemekten sonra hemen başlasın dedi. herkeze minnetardım. Kyu ile odada yalnız kaldığımızda elindeki kaseyi komudinin üzerine bıraktım ve sırtına yastık desteği koyarak yatağın içinde oturmasını sağladım. sıcacık çorbayı içtikçe sanki biraz daha iyi gözükmeye başladı.dayanamadım ve sarıldım ona sıkı sıkı ne olur benim için kendine dikkat et dedim ona. Kyu ise sakin bakışları ile bana sanki güzen vermeye çalışıyor iyi olduğunu gösteriyordu. Seni çok seviyorum dedi. Bende seni seviyorum dedim. alnından öptüm ateşi düşmüştü. İlaçlarını ve bir bardak suyu eline tutuşturdum hadi bebeğim iç dedim birde şurubun var.Kyu haplarını alana kadar ben şurup ölçeğini doldurdum ve aç bakalım ağzını dedim çok tatlı şurubunu yuttuğunda yüzü buruşmuş ve çok çok şirin olmuştu. hadi bakalım şimdi biraz dinlen dedim. ben aşşağıya ineceğim. kolumdan tuttu ve kal dedi, bu gün beni bir saniye bile yalnız bırakma. yanına kıvrıldım ve sadece onu izlemeye başladım.O yüz, o saçlar, kirpikler her şeyini ezberlemek istercesine inceledim. İyiki karşıma çıkmıştı. İyiki benim aşkımı kabul etmiş ve bana değer vermişti. ona sıkı sıkı sarıldım ve göğsüne gömüldüm.İşte ait olduğum yer benim yerim yastığım dedim. Güldüğünü duydum.Tam kaslarım gevşemeye ve uyku moduna geçmeye başlamıştım ki Kyu birden fırladı Aşkım canavar Aşkım bana bakıyor. yataktan fırladım bir baktım ki küçüçük kedi offfff aşkım bu mu canavar:D Aşkım çok kötü bakıyor kesin beni nasıl yolacağını düşünüyor al bunu aşkım nereden geldi bu canavar neden bizim odamızda dedi nefes nefese kalmıştı. benim korkak aşkım dedim ve kediyi aldım aşşağıya indirdim. bizimkiler hemen ben sevicem ben sevicem diye bağırmaya başladılar. ben ise yukarı çıkıyorum dedim ve arkamı döndüm. Young Seang bilginar istersen bende geleyim çünkü aklım hep onda dedi. Gizem bende bende dedi. ben hadi çıkalım dedim. karşılıklı yattık. gizem ve Young Seang bit yatağa ben ve Kyu Jong diğerine. Hem yatıyor hemde konuşuyorduk. ben uyumuşum Uyandığımda kyu benim saçlarımı okşuyor ve beni izliyordu. Aşkım nasıl bir rüya gördüm çok sayıkladın ve terledin dedi. Ben ise ruyamda bu sabahı tekrar yaşamıştım. Hatırlamıyorum dedim. etrafa baktım kimse yoktu. Aşşağıya inelim mi diye sordu Kyu. olur dedim ve ona kuru bir üst giydirdim. aşşağıya indik. bizimkiler oturmuş kağıt oynuyordu. Zekiye abla ve esma mutfakta Hacer televizyonun karşısında birşeylerle uğraşıyordu. yanlarına çöktük Kyu'yu gören nasıl oldun diye soruyor, bir şeye ihtiyacın var mı? gibi sorularla devam ediyorlardı....

Bakın kızlar bunu kim isterse o yazsın yani devam ettirsin site üyelerinde sorun değil nişan evlilik vesaire.Ama başka hikayerde başlatabiliriz,uzun kısa farketmez değişik şeylerde olabilir yani hayallerimiz gibi.Ben çok istiyorum bende yazayım devamını diye nasıl oluyorsa okuyup bitirince işim çıkıyor malum bu ara çok yoğunum zaman bulamıyorum aslında öyle bir giricemki hikayenin devamına sizde şaşıracaksınız ama fırsat bulamadım henüz.İlk fırsatta girerim aranıza canım inşallah.

bir şeye ihtiyacın var mı? gibi sorularla devam ediyorlardı....

Hala bursadaydık...Ama artık çok sıkılmıştım.ÇÜnkü ço ktan koreye alışmıştım ve şimdi türkiye bir ggarip geliyordu....JOnghun nolduuu sıkılmış gözüküosunn..dedi..Ewt çok sıkıldım dedimm....SOnra milletttt! hadiii çarşıya gidelimmm..SÜper olurr gezerizzz dedimmm....Bİlginar kyu hasta tatlımm dedi..Kyu da evde sıkılmış olmalıkiii yok yokkkk ben hasta değiliiimmmm Bakın çok güçlüyümmm...diyordu bize garip garip güç gösterisi yapıyordu..Bİrden öksürük tutunca hekres gülmeye başladıııı...Bİlginar Kyu daha iyi olduna göre gidelim ama çok durmayalım dedi....2 saat tam 2 saat erkekler bizi bekledii...2 saat içinde hazırlandık..Yarım satt de yoll 2 buçuk saat ....herneyse çarşıya geldikkkk.etraf İnsan kaynıyordu...Ben direk daldımmm alahhhhh diyerektennn..JOnghunun kolundan tuttum ve daldım.Hİç farkında değilim çocuğumm o sırada düşüyormuşşş..... (jonghun) İlerlerken vitrinlere bakıyordum özelliklede gelinliklere okadar güzellerdilerkiii.JOnghun kulağıma eğildii.Sana daha güzelini alıcam dedii....GÜlümsedimm.Gİzem ooooooo! yaptııı.Gizzemmmm! diye kzıgın kızgın baktımm.... Daha içlere ilerlerken birine çarptım hiç farkında değidlim.ÖZür dilerim dedim...Off! hayır olamaz eski sevgilimmmmm!...Hala eskisi gibi yakışıkllıydı..Esraa! dedi bi kere ben irkildimmmm...;EKrem BErkkkkkk!......Arkada gizemler de jonghuna fln durumu çeviriyolardı..JOnghun birden arkama dikildi...Atakan ben den sonra bunu mu buldun dedii..olan ordao ldu işteeeee

ama biri yazsın artık şu hikayeye beklemkten öldümmmm

Bu bölüm karışık olabilir ama güzel olmuştur İnş.



Sonra Esra hemen eve geldi.Tabi peşinden atakan ve jonghun ..
Bende evdeydim.Atkan Esra ya bağırmaya başladı korkmuştum .İlk defa birsi evimize geliyordu ve bize rahatsızlık veriyordu.Jong hun daha fazla kendini tutamadı ve atakanın yakasını topladı.Şimdi bağırıyordu.
--Esrayı rahat bırakacak mısn yoksa bir daha konuşmak istemezsin diye tehtid ediyordu.
Kokmuş bir şekilde onları izliyordum.Esrada çok korkmuştu aynı zamanda gizemde.O sırada young saeng geldi Gizem ona hadi biz yukarı çıkalım dedi.Young saeng te ne oluyor diye gizeme soruyordu.Gizem Esranın hallede bileceğini söyledi.O da Atkanı tanıyor olmalıydı.O sırada Jung Mİn geldi.Bana döndü.Ben çok korkmuştum.Çünkü ilk defa böyle birşey yaşıyordum.
--Ne oluyor Hacer? dedi.
--Bilmiyorum Atakan mıdır nedir Esrayı takip etmiş eve gelmiş Jong hunla tartışıyorlar dedim.
--Ben bir bakıyım.dedi.
Jung Mini kolundan tuttum .
--Gizem Esra halledebilir dedi.Gitme Jung Min korkuyorum.
İçeriden bağırışmalrın sesi daha çok geliyordu.Jung min sinirlenmişti.Sonunda Jong hun atakanı sürükleyerk dışarı attı atakan korkmuştu.Esra Bize baktı.
--Özür dilerim dedi.Koşarak odasına çıktı.
Jung min bana döndü.
--Neden benim bu olaydan daha önce haberim olmuyor dedi.Sinrliydi.
--Daha olay yeni oldu ne yapsaydım geli gelmez seni arasydım.Gülmüştüm ortamı yumuşatmak için.
Ama Jung Min de pek işe yaramış gibi görünmüyordu.
--Hacer dalga geçmeyi kes .Hadi size birşey yapsaydı.Hadi sana birşey yapsaydı. Bunları hiç düşünmedin mi?
o sırada dışarıdan Esma ablam ve Jun geliyorlardı.Jun Jung min in bana bağırdığını duyunca Jung mine bağırdı.
--Jung Min ne oluyor neden Hacere bağıyorsun?
Esma ablamda yanıma geldi herkes Jung Mine bakıyordu.Ama ben anlamıştım.Jung Min benim için endişelenmişti.Hemen araya girdim.
--Önemli değil enişte dedim.
Jun Jung Minin gözüne baktı.Sen bilirsin canım dedi.Esma ablamla beraber içeriye geçtiler.Jung Minle yanlız kalmıştık.
--Özür dilerim seni aramalıydım.
--Eh en azından yanlışını anladın.Herzamanki gibi bilmişlik taslıyordu.Bu hali beni güldürdü.
Koluna vurdum ama sevcenceydi.Şimdi oda gülüyordu.
Birden zil çaldı.Ben bakarım dedim.Koşarak kapıyı açtım.Bilginar ablayla Kyu enişte gelmişlerdi.Bilgina ablanın elinde kocaman bir paket vardı.Ban baktı.Kyu eniştede bana baktı.
--Merhab hacer nasılsın dedi Kyu enişte.
--İyiym.dedim ama içim içme sığmıyordu.
--Abla yoksa bu elindeki gelinlih mi?dedim.
Bilginar abla başınısalladı.Bu evet demek oluyordu.Yüzüklerini gösterdiler.Jung Min yanıma geldi.Elini omzuma attı.Gülerek.
--Hacer biz ne zaman almaya gidiyoruz diye sordu.
Kalbim yerinden çıkcaktı nerdeyse.Bilginar abla koşarak içeri girdi bende Jung Minin kolundan kurtuldum.
--Abla hadi dene ne olusun çok merak ettim.dedim.Bilginar abla havada uçuyordu.Ama gitsin olar dedi.Kyu enişteyle Jung Min bozulur gibi oldu.Kyu enişte.
--Zaten bizde gidecktk dedi.
Kyu enişte Bilginar ablayı alnından öptü.
--Görüşürüz canım dedi.
Jung Minde Tam bana eğildi ama omzuna yumruk yiyince geri çekilmek zorunda kaldı.
Güle güle dedik ve onları yoladık.Bilginar ablayla koşa koşa Esranın odasına çıktık.Bakalım esra bize ne anlatacaktı????

....Odamda hala ağlıyordum....Sadece sinirden...Merdivenlerden koşan ayak sesleri ve fısırdaşmalar duydum...Bİrden odamın kapısını biri tıklattı.Herkese yaptığım gibi ona da meşgulümmm die bapıdım kimse odama girmsin diye.AMa beni dinlemediler ve girdiler..Gelenler hacer ve bilginardı...Sizmiydiniz dedm...Bilginar:
--tatlımm nold usana gözlerin mosmor olmuşş anlatmak istermisin dedi....Daha fazla ağladım..Bağıra bağıra...Sesim aşağıya da gitmiş olamli kii...Gİzem ve esma da geldi....
TMm anlatıcam dedim....
....Atakan bnm çok eski bir çıktığım.taa çocukluktan kalma aslında onla çıktım sayılmaz çocukluk hatamı yaptım..Ama ozamnlar onu seviyordum..Yada seviyorum zannediyordum..Bİlmiyorum..AMa o beni hiç sevmemişti..BEni kullanmıştı..Benimle sevdiği kızı kıskandırmak için çıkmıştı...Ayrıldıktan sonra birdaha onu hiç görmedim istanbula taşınmıştı..En son burya kuzenine gelmişti..Sanırım yine gelmiş..Ve görüştük.JOnghun uda yanımda görünce...İşte olan bu......O sırada Herkes birbirine bakıyordu..Gİzme biliyorum tatalım üzülme salğın tekiydi o eskidende şimdide dedi....O sırada diğer kızlar gizmee biraz kızgın Gİzemmm! sen biliyormuydun??
Gizme:Heralde biz onunla kuzeniz yaşadıklarımzıız birbirimize anlatırdık....dedi...O sırada telefonum ve zil çalıyordu...Aşağıdakiler kapyıı açmış olamlılar telfonuma baqtığımda ...Offffff ! allah kahretsin bırak artık peşimi bırakk diye bağımayaa başladım bir yandan da ağlıyordum...Gelen jonghunmuş tama odama girdi..BEnde telefonu duvara fırlattımmm...
JOnghun:Neler oluyorrr?...............

Esra birşey demedi.Sadece yere bakıyordu.Jonghun Esranın yanına geldi.Yatağına oturdu Esrayı kendine çekti.
--Tamam canım ağla.Ama o seni bir daha göremeyecek.Bunu ödeteceğim o salağa.Seni nasıl ağlatır gerizekalı.Dedi.
Bilginar ablayla bende çıktık odadan kimse yoktu yanlarında.
Bilginar ablanında moroli bozulmuştu.Haftaya evleneceklerdi herhalde Kyuyla.Bize daha birşey bahsedemiyordu ki.Sürekli olay oluyordu.Annem Ben ilgilenirim Esrayla dedi.Bir süre sonra Jong hun aşağıya indi.Bilginar abla Jong huna sordu.
--İyi misin dedi.
Jong hun ağlamaya başladı.Tam ağlamk saylmazdı.
--O salağa günün göstereceğim .dedi
Bilginar ablayla birbirimize baktık.

O sırada aşağı inmiştim gözlerimim silip ama hala altları mosmor belliydi...
Bİlginar:JOnghunn ne dediğinin farkındamısın o korkmuştur artık yaklşmaz esraya dedi...Bende şaşkın bir şekilde etrafıma bakıyordum...Konuşmaya bende girdim...Arkalarındaydım..Kİm se beni görmüyordu.Kısık bi sesle jonghunn! dedim..Herkes bana döndü..Yanına gittim...Ona hiçbirşey yapma tmmı....Artık burada kalmk istemiyorum koreye geri dönelim lütfen hatta hemen şimdi...Artık onun adının bile anılmaısnı istemiyorum bu evde....Ve birdaha gözümden yaşlar aktı..SOnra kendimi toparladım..Oturduk....Kİmse birşey söylemiyordu..Cenaze evinde gibiydik..Merak etmeyin okadar abartılacak birşey yok sadece sinirm bozuktu ve ağladım...Herkes böyle sessiz mi olacak dedim.....Gİzem hadi şişe çevirmece oynaylm eğlenirz biraz dedi...Bana uyar dedi tüm kızlar...Erkeler o nsıll bişi dediler....Bizde onlara ortada bir şişe var sırayla hekres çevirio kapk tarafı soru diğer tarfı cevap anlmına gelio şişe kimlere gelirse kapak tarafına geln kişi karşıdakine soru soruyor...DOğrulukmu cesaretlilik mi diye soruyorsun doğruluk derse herangi bir soru sorarsın cesaretlilk derse de bir görv verirsin dedi....Hacer ilk ben başlıyorum deid....JOnghun la ben taö hacerin karşısındaydık..Hacer çevirdi..Döndüüü..Döndüü.........Hacerle tamm jonghunun önünde durdu..HAcer doğrulukmu cesaretlilk mi diye sordu..JOnghun cesaretlilik dedii..Ardındna hacer görüv olarak..............

bu hikaye çok yavaş gidüüüüüüü

Görev olarak camdan Esrayı seviyorum diye bağır dedi.O arada Esra çok utanmıştı ama Jong Hun çoktan pencereyi açmıştı...Avaz avaz bağırmaya başladı...Esra iyice kızarmıştı..Ne yapacağını bilemeden.....