Hikayenin devamı....

Sinemaya gidelim hadi ama dedim çok istiyordum. Romantizimin doruğu bir korku filmi birde yanında sevgilin Esma-Hyung Jun, Gizem-Young Seang ve esra-Jong Hun ve Hacer-Park Min gitme teklifimi kabul etti. Leyloşumun yine işi vardı. Hyun Joong leyloşu ailesine tanıştırdığı günden beri programları hep yoğundu. Bazen bende leyloşumu özlüyordum.Onun mutluluğu benide mutlu ediyordu. sinema salonuna gittiğimizde çiftli odalarda izlemek için film seçtik ve hepimiz yan yana 5 odaya daldık benim seçtiğim film korku gerilimdi. Her zaman hayalımde olan sahne: karanlık bir oda,Korku filmi ve sevgilim televizyonun ışığı Kyu Jong'un yüzüne her vurduğunda bir defa daha büyüleniyordu.Saçları saten kumaşlar gibi parlıyor ve yüzünün bir kısmını kapatıyordu. Ekrana mavi ışık vurduğunda yüzünün kıvrımları ve o yumuşacık yanakları ortaya çıkıyor saçları da bu olağan üstü tabloyu tamamlıyordu. Birden bana döndü ve ne zaman gideceğiz dedi. Hemen ne demek istediğini anladım. Tamam aşkım istersen bu hafta sonu gidelim, ama ben hala çok endişeliyim. Kyu Jong'un yüzünde şaşkın bir ifade neden diye sordu. Ben ya annen beni istemezse Kore kültürü hakkında çok araştırma yaptım ve eğer annen beni istemezse benden ayrılmak zorunda kalacağından korkuyorum. Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi dedim kısık bir ses tonu ile, sesim o kadar cılız çıkmıştı ki ,kendim bile ne dediğimi anlamamıştım.Gözyaşlarım akmaya başladı. Kyu Jong hemen beni teselli etmek için elini omzuma attı ve sarıldı.Canım korkma seni sevecekler,sadece doğal olman yeterli. Senin kabuledilmen için bende elimden geleni yapacağım.Bu işi ne kadar ertelersek erteleyelim bir gün olacak lütfen toparla kendini ve ilişkimiz daha ciddi bir konuma gelsin. Sana çok güveniyorum,başarabilirsin. Ben biraz daha sakinleşmiştim ama sinema izleyecek keyfim kalmamıştı.hadi gidelim devamını izlemek istemiyorum, sadece yürümek istiyorum seninle el ele. kalktık ve seul sokaklarında yürümeye başladık.Kyu Jong bir dakika beklermisin diyerek yanımdan ayrıldı ve geri döndüğünde birer ramen almıştı. Hem yürüdük hemde ramenlerimizi yedik. Onun yanında olmak yer yüzünde cenneti yaşamak gibi geliyordu bana ve her zaman ona baktığımda hala içimde bir burukluk oluyor korkuyor onu kaybetmek istemiyordum. Gözlerim her zaman nemliydi onun cennetindeyken bir yandan da kalbim ritmini kaybetmiş bir saat gibi düzensiz atıyordu. Eve gelen ilk ben olmuştum. Kyu beni yalnız bırakmamak için eve geldi. Koltuğun üzerine çıktım ve ayaklarımı altıma alarak eğildim. Yanıma oturdu ve ayağımla oynamaya başladı. beni gıdıklamaya çalışıyordu. bilmediği ise benim bu konuda tepkisiz olduğumdu. bende onu gıdıklamaya başladım gülüşüyor birlikte olduğumuz zamanı değerlendiriyorduk zaten yakında albüm çalışmaları yüzünden görüşemeyecektik. Tam ayağa kalkmaya çalışırken başım döndü ve onun üstüne düştüm o anda odadan siz ne yapıyorsunuz böyle diye bir ses duyuldu. Sesin sahibine bakmak için kafamı hafif kaldırdım ve zekiye abla karşımda. Ablaaaa sen neden evdesin . zekiye abla: ben başım ağrıdığı için leyloşlarla gitmedim, uyuyordum aşağıdan gelen seslere kalktım ve sizi gördüm. Ben gülerek ablacığım gel bakayım dedim ve salonda onu kovalamaya başladım sen gıdıklanıyon mu? sen gıdıklanıyon mu? diye bağıra bağıra koşturuyorduk. bizimkiler geldiğinde soluk soluğa kalmıştık Kyu Jong ise bize gülmekten kıpkırmızı olmuş ve yerlerde kıvranıyordu. kızlarda bize katıldı. kafam dağılmış ve hafta sonu yaşayacağım olayı düşünmüyordum.Geç olduğu için herkez evlere dağıldı. bizim çocuklar giderken İyi akşamlar dediler. bizi şaşırtanda bunu türkçe söylemeleri oldu. o gece yatağıma girince uyuyamadım. İçimde kocaman bir korku vardı.Sabahın ilk ışıklarına kadar düşündükten sonra gözlerimin kapandığını hissettim ve uyuyordum....

Sabah olduğunda ben aşşağıya indim bilginar abla heyecanlı bir şekilde kızlar bir rüya gördüm hemde çok etkilendim dedi ve anlatmaya başladı.
--Uçurum kenarındaydık.Tüm arkadaşlarım yanımdaydı.Yanımdaki ailem ss501 ,JOng hun ve bizmkiler,birden heryer karardı.Etrafımızı simsiyah bulutlar sarmıştı.çevreme baqtığımda kimse yoktu.Sanki bu kara bulutlar herkesi yutmuş gibiydii :affraid: Sadece yanımda Kyu Jong vardı.Elimi tutuyordu.Ama birden bire çok büyük bi ses duydum.O anda da Kyu Jong'un eli elimden kayıpp gitti..........--
Korkuyla uyandığımda rüyadan çok etkilenecek olmalıyım kiii ağlamaya başladım.Ağlarken aşağıdanda ufak tefek sesler geliyordu.Belliki bu sabah erkekler gelmemiştir ve sizinle rüyamı paylaşırım diye aşşağıya indim. aslında çok korktum herhalde bu hafta sonu yaşanacakların etkisine girdim şimdiden :( düşünsenize herşey elimden kayıp gidiyordu. Kyu Jong ve sizler hayatımın değerli parçaları. leyloş konuşmaya başladı:
-aaa! yapma böyle lütfen rüyaların her zamn tersi çıkar korkma biz seni asla bırakmıcaz....tmmı hadi şimdi kalk da kalvaltı yapalım..dedi.
Zekiye abla sen merak etme tatlım.. Kalktım elimi yüzümü yıkadım ağladığım okadar da belli olmuyordu. mutfakta mükemmel bir kahvaltı bizi bekliyordu.....
Oooooo kkızlar neler yapmışsınız böyle..............
Zekiye teyze:Tmm kızlar hadi artık herkes kahvaltı masasına diye diğer kızlara seslendii..
Hep beraber oturup çok güzel bir kahvaltı yaptık.Kahvaltımız bitti.Bizim kızlar masayı toplarken bende koltukta oturuyordumm..Zİl çaldı..Herkes bişi yaptıı için kapıyı açmak bana kalmıştı..Kapıyı açtığımda Jong hun ve hyunu gördüm.Sanki çok koşmuş gibilerdi...Noldu dedim ne bu hall? Az önce menajerlerimiz aradı jong hunun grubuyla bizm grup ortak bir konser vericekmişiz...dediler
Aaaaaaa işte ne güselll ama bizmle ne alakası var dedim....
hyun diğerlerini çağırırmısın dedi.Kızlarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr bi bakarmısınız hyun ile jong hun bize bişi sölicekmiş......TÜm kızlar toplandı arkamda duruyorlardı.JOng hun ve hyun birden.

KIZLARRRRRRR! HAZIRLANIN Türkiye ye illerinize GİDİORZZZZZZZ!....

Herkez şok olmuş birbirine bakıyor kimse bir kelime bile konuşmuyordu. Hyun Joong hadi ama insan sevinir sizinkilerin yanına, ülkenize gidiyoruz. konser var Türkiye Kore kardeşliği festivali var ve biz birlikte çıkacağız. Bir anda hepimiz gülmeye başladık, Bu konser için o kadar çok uğraşmıştık ki sadece biz biliyorduk onlar ise bize anlamamış,şaşkın gözlerle bakıyordu. Zekiye abla hemen konuşmaya başladı :
---Biz sizi Türkiyeye getirebilmek için bir sürü kampanya başlattık, internet üzerinden bir çok yere mail attık, baskı uyguladık. demekki biz buraya gelince devam etmiş türkiyedeki arkadaşlarımız ve başarmışlar.Bu çok iyi bir haber Gizem:
---Diğerleri nerede dedi. Neden onlarda sizinle değil, bir sorun mu çıktı yoksa. Young Seang'ım her sabah gelirdi beni görmek için en azından beş dakika görürdü beni işi varsa sonra giderdi.
Hyun Joong:----Birazdan gelecekler ama siz daha bizi içeri almadınız ki!!! onlar görse gelmezler Biz sorun var derler ve evden bile çıkmazlar.
Ben hadi beyler geçin içeri, kusura bakmayın ama bu kadar şok etmeseydiniz bizi de bizde sizi içeri almadığımızı unutmasaydık dedim. Gülüyordum Tam koltuklara yerleştik kapı çaldı. Hacer ben bakarım dedi. Açtığında gurubun geri kalan üyeleri kapıda duruyordu. Kyu Jong hariç.ben mutfakta kahve çay servisi yapacaktım suyu ısıtıyordum şekeri falan ayarlıyordum ki, Park min benim yanıma gelerek Kyu seni çağırıyor biraz yana geçermisin dedi. Ben panik içinde ona bir şey olmuştur diye yerimden fırladım bu arada parmağıma sıcak su döküldü. Park kolumdan tuttu bir dakika bakalım ne oldu. iyimisin diyordu. Ben Park iyiyim lütfen Kyu'nun yanında olmak istiyorum dedim.Parmağımın acısını hissetmiyordum. Evden apar topar çıktım ve yan dairenin kapısının aralık olduğunu gördüm. Kyu diye seslendim, Efendim dedi ses yukarıdan geliyordu. Benim bu eve ilk girişim değildi fakat yukarıya hiç çıkmamıştım. Kyu neredesin canım ne oldu diye seslendim. Yukarı gel dedi. Merdivenlerden çıktım ve şaşırdım bizim evin aynısı sadece renkleri farklıydı odaların kapılarında yapışkanlarla yapıştırılmış isim levhalarından koridordaki saksılara hatta küçük sehpa ve iki tane sandalye bizim evdeki dedikodu masamızın aynısıydı. Kyu Jong un kapısı aralıktı içeride yatağını üzerine yaydığı birşeylere bakıyordu. Arkasından yaklaştım ve sarıldım. Duvarında ikimizin resmi vardı. ve toplu çektirdiğimiz resim. Bu resimlerin onun eline nasıl ulaştığını merak ediyordum. Sonuçta gazeteciler için verdiğimiz pozlardı bunlar ve gazeteye çıkınca unutuldu gitti diye düşünüyordum. benim resimleri incelediğimi gören Kyu bu resimleri bize gazateden arkadaşımız yolladı hepimiz için birer tane, istersen senin içinde çoğaltırız bir tane. İstermisin dedi yüzü yüzüme o kadar yakındı ki bana bakıyordu cevap bekliyordu. Ben ise bizim ikimizin resmini asmış diye sevinçten deliriyordum. Tabiki hemde çok isterim dedim. gülerek bir çerçeve uzattı. Şaşkınlık ve tatlı süprizler bu gün ne kadar ilginç başlamıştı. Kyu devam etti bizim çocuklar da birer çerceve aldı ve resimlerden çoğalttı. hepinizde olacak dedi. Daha fazla dayanamadım ve ona sarıldım. yatağın üzerine oturduk ama ciddi bir konu olduğunu takmin etmeye başlamıştım. bir yandan da odasını süzüyordum kocaman bir duvarda sadece bir saat vardı. merak ettim ve sordum bu sizin fanın verdiği saat mi? evet anlamında başını salladı. O benim uğurum, ona bakınca daha çok çalışmak istiyorum dedi. güldüm ve sana güveniyorum dedim.Gözlerinin küçüldüğünü gördüm ve söze başladı bilginar bu hafta türkiyeye gideceğiz tabiki sende benimle geleceksin hatta bir pilanımız bile var sizide sahneye alacağız bize tercüme etmeniz için ve birkaç figür öğreteceğiz, birlikte daha çok zaman geçirelim diyoruz ama sorun bu değil. sorun dedim bir sorun mu var yine?. kyu:---- evet bu hafta geleceğimizi anneme söylemiştim şimdi iptal edersem ne söylersem söyleyeyim senin istemediğini sanacak sonuçta seni daha tanımıyor. hatta beni türkiyeye senin ailenle tanışmaya gitmeklede suçlaya bilir. onlardan onay almadan seninkilerle tanışmam annemi delirtecek dedi. Yüzü yerdeydi ve sesi çok ürkekti. Çözüm olarak ne yapabiliriz istersen bu akşam gidelim dedim ama ağzımdan çıkan sözlere bende inanamadım. içimden delirdin mi kızım ne dedin sen diyordum ki Kyu Jong:---- beni anlayacağını biliyordum benim iyi kalpli aşkım senin en çok bu yönünü seviyorum çok ilgili ve merhametlisin hiç kimseyi kırmıyorsum..... ve devam ediyordu ben ise ahhhhhhhh kızım ahhhhh gel kendine diye söyleniyordum.Kyu hemen evi aradı ve bu akşam müsait olup olmadığını sordu annesine annesi bizi bekliyordu yanmıştım offfffffff sıcaklık iyice artıyordu, yüzüm yanıyordu. Kyu Jong canım ben birşeyler almaya çıkacağım sende gelirmisin dedi ve biraz alışveriş yaptık. mağaza gezdik. akşama eve giderken boş elle gitmeyelim diye hediyeler aldık bende kiramıza gittiğimde kızlara durumu açıkladım ve hep birlikte güzel ve hahih türk yemekleri ve tatlıları yapıp saklama kaplarına koyduk. sağolsun herkez elinden geldiği kadar bana yardım ediyordu. giyinmeye çıktığımda daha gitmemize 4 saat vardı. Ne giyeceğim konusunda hiçbir fikrim olmadığından tüm dolabımı alt üst ettim ve sonunda bir elbise buldum.kısa kollu kollardan büzgülü diz altıma gelen siyah bir elbise. ben bu elbisemi çok seviyordum sade ve şık bir elbiseydi ve göbeyimi kapatıyordu. belinde kalın lastikli bir kemer vardı kemer takıldığında belim daha ince gözüküyordu. elbiseyi yatağımın üzerine attım kapı vuruldu gizem dışardan abla gelebilirmiyiz dedi. Gel canım ne oldu dedim. Gizem kapıyı açtığında yanında esra vardı ve ikisi birlikte konuşuyordu. gizem sonunda esra sus bir dakka yaaaa dedi. Abla banyoda bir sorun var baksan iyi olacak dedi. bende banyo yapacaktım dedim ve yürümeye başladım kapı kapalıydı. Kapının altından buhar çıkıyordu. ne oldu burada yangın mı çıktı dedim ve kapıya aslıdım Kyu Jong içeride küvetin yanına eğilmiş suya dokunuyordu. Suyun içinde bir sürü beyaz ve kırmızı gül yapmağı vardı ve her yerde mumlar içerisi çok güzel kokuyordu ve çokta sıcaktı. Kyu canım rahatlamaya ihtiyacın var diye düşünüm ve sana banyoyu hazırladım hadi gir yıkan ben seni odanda bekleyeceğim dedi, çıkarken yanağıma bir öpücük kondurdu. O kadar şanslı hissediyordum ki kendimi banyodan çıkmak istemiyordum. kapının sesi ile irkildim Kyu:--- hadi ama bir saat oldu geç kalacağız dedi. birden fırladım ve bornozumu giyerek dışarı çıktım. karşımda durmuş bana bakıyordu. Çok güzel kokuyorsun pamuk şeker gibi dedi. gülerek ve bana sarıldı hadi gel dedi. odaya gittiğimde benim için yapılmış şekersiz ve sade bir kahve beni bekliyordu. oturdum yanıma oturdu ve sana güveniyorum seni çok seviyorum ne olur panik yapma zaten panik yaparsan herşey kötüye gider dedi. bir çift ayakkabı bıraktı elbisemin altına siyah hafif topuklu burnu yuvarlak geliyor ve arkada tupuklarda iki gümüş çizgi topuğun altına kadar iniyordu. Çok beyendim aşkım ama ne gerek vardı dedim benim zaten ayakkabım vardı. Sen bunları giy dedi ve devam etti ne yapayım görünce almak istiyorum sende ne kadar güze duracağı aklıma geliyor bende utanarak yüzümü yere indirdim ve sustum. Kahvemi içmeye başladımkyu bir yandan bana sofra kurallarından ve konuşma tarzından bahsetmeye başladı. Cubukla yemek yemeyi biliyordum arada bir olmuyordu ama genelde karnımı doyuruyordum bir yandan da saçımı kurutmaya çalışıyordu.O konuşurken ben kahvemi bitirdim. Hadi dedim çık giyinmem lazım artık. Gülerek konuştu insan sevdiği insana böyle dermi, bir teşekkür bile yok mu? , yazık bana ömrüm böyle geçecek, hani öpücüğüm diyordu. Bu yaptıkları sadece benim gerilmeme içindi biliyordum onu öptüm ve uğurladım. giyindim saçımı yaptım ve hafif bir makyajdan sonra hazırdım. Kendimin bile çok alışık olmadığı şekilde saçımı topuz yapmış ve o kadar çok sıkmıştım ki gözlerim hafif çekilmişti. Göz kalemini de çekince gözlerime aynaya baktım ve çok farklı olduğumu hissettim. ruj sürümemiştim. sonuçta yemek yemek için gidiyordum yapış yapış hiç sevmem alk kata indiğimde kyu bana baktı ve yukarıda bilginar vardı o nerede sen kimsin dedi.Eh belim incelmişti (kemer sağolsun) Yüzüm, gözlerim farklıydı ve normalde düz olan ayakkabu tarzım bu akşam topukluydu. gülerek cevap verdim benim tanıyamadın mı çirkin mi olmuş. hemen değişeyim. Kolumdan tuttu ve kendine çekti, biz seninle ne kadar zor günler yaşadık , nasıl olduda seni üzdüm benim gözlerim bu kadar körmüydü dedi. Çok çok şanslı bir erkek olduğumu bu akşam bir kez daha anlıyorum. gözlerimin dolduğunu hisettim ve çok mutlu olduğumu. Ben artık Kyu Jong olmadan yaşayamam bunu biliyordum. Evde hazırladığımız saklama kaplarını poşetlere yerleştirdik ve onları ben aldım. Kyu ise çiçekler ve içecek birşeyler almıştı eline tam çıkıyorduk ki aklıma kolyem geldi
bir dakika dedim ve odama çıktım Kyu Jong'un verdiği takı setini taktım ve işte şimdi hazırdım. Kyu Jong ile el ele tutuşarak aşşağıya indik. Kyu arabanın kapısını bana açarken gülerek buyurun hanım efendi dedi. Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı.Arabada hiç konuşmadık sayılır. sadece oturup gideceğimiz yerde ne olacağını düşündüğümüzü biliyordum. Kyu arabayı müstakil bir villanın önüne çekti. Arabadan inerek bahçe kapısını actı. Arabaya geri bindi ve arabayı bahçeye park etti. Ben yandan evin ihtişamını seyrediyordum. gözün alabildiğine yeşil ve her yer ışıl ışıldı. yere monte spotlar vardı ve biz girdiğimizde yanmaya başlamıştı az ilerde ağaçlar ve onlara bağlı hamak. Bir bahçe masası ve sandalyeleri. Çok Huzur veren bir alandı burası. Arabadan indim ve kyu ile yanyana yürümeye başladık sonunda evin kapısına ulaşabildik. Kapıyı çaldığında kalbim deli gibi atıyordu. Açan kyu jong!un kız kareşi oldu. Beni gördüğünde işaret ederek yolu gösterdi. Ben Kyu'nun önden yürümesini beklerken o beni itti çok kızdım, ters ters yüzüne bakarken birde içerden kim gelmiş kızım abinmi? diyerek bize yaklaşan ayak seslerini duydum ve görüntüyü gördüm çok genç ve çok güzel bir bayan bana bakıyordu. hemen eğildim ve ona selam verdim Kyu arkamdan gülüyordu. Ben panik yapmış olmalıyım ki kyu ya döndüm ve yardım et ve bizi tanıştır dedim sesim yüksek çıkmıştı. Birden annesi boğazını temizliyormuş gibi bir ses çıkararak ona bakmamı sağladı birden nerede olduğumu hatırladım ve hemen özür diledim.Kyu daha çok gülmeye başladı. neler oluyor acaba diye düşünürken annesi birden ne anlattın bu kıza dedi. Ben Kyu'ya bakıp duruyordum.canım yüzün bembeyaz olmuş, sakin ol dedi bana. Tanışma fastı geçtikten sonra getirdiklerimizi Kyu ile mutfağa görürdük. Tabi kardeşide bizimle geldi. O kadar kıskanç davranmıyordu. hatta benimle konuşmaya bile başlamıştı. hep birlikte masayı hazırladık ve babasının işten gelmesini beklemeye başladık. Geldiğinde hep birlikte masaya oturduk ve yemek yedik çok iyi gidiyordu.Sadece benim yerde oturmaya alışık olmayan bacaklarım tutulup duruyor ve ağrıyordu. Elim şişmişti, Bu gün yakmıştım. Annesi elime bakarak geçmiş olsun ciddi gibi gözüküyor dedi. Ben Kyu'ya birşey oldu sandım ve koşarken elimdeki sıcak su döküldü yandım dedim. Aslında bana karşı bir mesafe vardı masada. Babası ailem hakkında sorular soruyor buda beni boğuyordu. Kazasız belasız sofradan kalkacaz derken Krdeşi birden bana bakarak neden gözlerini çektirmek istedin dedi. Ben ne diyeceğimiz bilemedim ve sustum. Bu kadar mı özeniyorsun korelilere ve güldü. Babası hemen ona kalk masadan ve odana çık dedi ama ben ağlamaya başlamıştım zaten benim gözlerim biraz çekikti ama topuz yapınca iyice çekilmişti . Bu resmi bir yemek diye topuz yapmak istedim dedim ve Özür dileyerek (gözümden yaşlar akmaya başladı) masadan kalktım. Kyu arakamdan gelmedi içeride kavga ediyordu. sesleri duyabiliyordum. Arkamdan bir el sırtıma dokundu ve özür dilerim kızım bunu neden yaptı anlamadım. yaşı küçük o yüzden biraz patavatsız gerçekten üzgünüm. Bunu düzelteceğim dedi annesi. Ben ise artık gitmek istiyordum Kyu geldiğinde hadi bitanem gidelimdedi bana Bu akşam ilk defa adım dışında bana hitap etmişti. yemek sırasında gayet resmi davranmıştı fakat artık benim ağladığımıda görünce vazgeçmişti galiba. Evden böyle ayrılamazdım bana izin ver konuşalım kardeşinle dedim. bana yolu gösterdi ve ben odaya girdim oda ağlıyordu. yanına yaklaştım ayakta duruyordum bana baktı ve yüzünü aşşağıya indirdi. Ben konuşmaya başladım.
--- Sana kızgın değilim evet sevdiğim erkek koreli ve senin abin ama bana güvenebilirsen ve bir adım atarsan senin ablan olurum ve birlikte çok eğlenir sırdaş dost arkadaş oluruz. sen beni anlamıyorsun belki, belkide kırmak istiyorsun abinden ayrılmam için ama ben abin olmadan bu hayatı yaşayamam. Gerçekten ona değer veriyorum ve seviyorum. birlikte arkadaş gibi zaman geçirip beni tanımayı deneyemezmisin. Hem sende beni tanır ve buna göre karar verirsin seni zorlayamam sadece düşün dedim ve bu benim telefonum yazıyorum dedim.Geldiğim gibi sessizce çıktım odadan ve evdekilerle vedalaştım. Arabaya bindik ve ikimizde keyifsiz yola koyulduk. Kyu benden yüz kere özür diledi. ben ise onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Beni sevecek alışacak diyordum. Eve döndüğümüzde kapının önünde bana kocaman sarıldı ve iyiki varsın senin kocaman kalbin iyi kötü herşeyi sevebiliyor dedi. bende ona sarıldım ve ayrılırken beni alnımdan öptü.Gülmeye başladı,türkçe bir şekilde :türk usulu dedi şaşırdım türkçe öğrenmeye çalıştıklarını biliyordum hatta bama baya gel git diyorlardı ama bu kadarı günümün sonu iyi bitmişti. Eve girdim ve kızlar beni bekliyordu dedikoduya başladık....

Kız nerden buluyorsunuz onca şeyide yazıyorsunuz harikasınız ya...

allah razı ossun:D kikiki

Esra senin yazdığını düzeltmek için en az 1 saat uğraştım haberin olsun valla

ha? hangisinii....

senin son yazdığını ben kendimde bırakmıştım ama sen kendinden devam edince kyu ile hun karışmış komik bir şey olmuş :d mix değiştirdim devam ettim bende

anlıormmmmm bilginar abla yazıcam şimdi devamını ama nasıl yazcağımı düşüom direk dedikoduyu kısa kesip türkiyye mi gtisek

kız ne bileyim daha 5 gün falan var türkşye için gez toz
birkaç sorun çıksın ne bileyim. bizi kiradan çıkartmaya falan çalışsınlar

dedikoduyaa önce bilginarın aile görüşmesiyle başladık.Ardından asıl bombalar gelmeye başlamıştı bileee..
Leyloş:Kızlar türkiye ye giittğimizde oppalarımzız ailemizle tanıştırdığımızda babam yha hyun joong u kabul etmezse...
Ben:kabul eder etmezse ettiririz yhaaaa :P
bnm kikabul edicek mecburrrr...
gizem:bnm kide kabul edicekkkk..
Bilginar:bizimkilerin bişi dip demiceğinden şüpheleim valla..
Ben:NEyse şimdi gece gece öff için karardı kapatın şu konuyu da bi hayal etsenize türkiyeye gidicez doğdumuz yerleri görücekler bizim yemklerimizden tadıcaklar bizm yatamızda uyucaklarr.....
Esma:ayyyy hala inanamıyorummmm riyada gibiyim sanki birden uyanıcamm ve şu andaki herşey rüya olarak kalıcakkk..
BU rüyadan uyanmak istemiyorummmm......dedikodumuz iiice koyulaşmıştı.....kakkara kikiri çoğalmıştı...Zekiye teyze aşğıdan seslendii kızlar artıkkk yatın ama hadii yarn uzun bi gn bizi beklioo eşyalarımzızı toplaamamamız gerek..
Ben:neyse kızlar iyi geceler....Kızlar tam kapıdan çıkıyorlar dı kiiiii Hayır durunnnnnnn!
Kızlar:NOlduu...
Yarın jong hun beni yemeğe davet etti.Ve bu davette grubu dao lacak tanışma yemeği olacakmış gitmeden önce tanışalım istemişler.....Ama ben ne giycemmmm saçımı nolucakkk.Kızlarrrrrrrr!Ocağınıza düştüm nolursunuzzz!
Leyloş:dert ettiğin şeye bak yhaaaa korkma fıstık gibi olucaksın yemekte kimse senden gözünü senden alamayacak.
Kızlarrrrrrrrrrr sefiormm siziiiiiiiiiiiiiii..
Sabah çoktan olmuştu aşıya inidm ..Kahvaltı hazırdı bile zekiye teyzem her zamnki enerjisinde erkenden kalmış kahvaltıyı hazırlmaış alışerişi yapmış ve ortalığı toparlmaıştııı.Bizde oturduk kahvalıtmızı ettikk.Kalhvaltıda bilginar yemek kaçtaydııı.
Ben:2 dee.
Gizme:ii bakalım daha zamn varmış sana elbise çanta ayakkabı uydurcak kadar..Kalvaltıdan kalkıpppp..Bnm odama koştukk bir dakika dediler odalarına giidp geldilerrr kucak dolusus kıyafetle hepsini yatğımın üzerine serdilerr.Yatağın üzerinde seul ü giydirecek kadar kıyafet vard nerdeyse...hepsinin birbir denedimm.biri bol gelio du biri dar birir çok kısa biri çok şık biri çok basit biri çok uzun biri en nefret ettiğim renkk kıyafet bulamamıştım kendime göre resmen son olarak zekiye teyze elinde beyaz renk ve biraz grili kısa ama ne çok şık ne de çok basit olan askılı bir elbise ve beyaz ve çok şık bir aykkabı getirdii..
Bİr de bunu denei stersen belki olur...Elbiseye denedimm tam üstüme göre olmuştuu....Kıyafet denerken zamnaın bu kadar hızlı akacağını düşğnemezdim bileee..saatt 11 olmuş tu bile biz 3 saattir kıyafet deniyorduk...Sıra makyaj ve saçç..saçımı gizem yaptı..Düzleştirdi..Üstlerden bi kaç kıvırcık yaptı.Önden de kendi saçına benzer bir tarz .....arkadan biraz kabarttı..makyajımda hafif sade ama çok şık gösteriyordu..aynaya baqtığım da bu benmiim diyordum...Gİtmye hazırdım.Jonghun çoktan beni almaya gelmiş ti bile aşağıya indiğimde Çok şıksın gözlerimim senden alamıyorum dedi...Bende sende çok kibarsın ve çok yakışılı olmuşsun..herzamnki gibi... dedim.....
Size şlik etmeme izin veirrimisiiz
tabikiiii
restoranta vardımızda diğerleri çoktan gelmişlerdi...yanlarına gittğimizdee merhabaa! dedim aslında sadece diyebildimm...Çünkü 5 yakışıklının arasına düşmüştüm resmen.Ama gözüm yinede jonghun dan başkasını görmüyordu.TEk tek tanıştık..jae jin,seung hyun,min hwan-hong ki beni zaen biliyorsun dedi.. gülümsedim..hwan oturalımmı artık çok acıktım dedi...Olur diyebildim yemekte tek dedikleri bugün çok güzelsin her gün öylemsin yoksa sadece bize özel miii artık okadar baygınlık gelmiştiki lavaboya gitmak için izn adlım.Elimi yüzümmü yıkadımmmm..Derin bir nefes alıp tekrr masaya oturdumm. uzun konuşmadan sonra(bu uzun konuşma herkesin tek bir cümleyi milyonlarca tekrar etmesiy se) bitmişti.Jong hn beni eve bıraktı.ey ymek için teşkkürler dedi arkadaşlarımla tanışman onlara dayanmış olman saoll akşama görüşürüz seni seviyorummm dedi..Bende dedimm.Ohhh nihayet bitmiştiiiii.artıkk bavulumu toplayabilirdimmmm.Ama kiilide anahtarı soktumm çeviridm ve kapyı açmamla kıkırdaşların ve soru yağmurur kurbanı oldummmm.....

Evde sabahtan başlayan telaşımız Esra yı hazırlayıp gitmesi ile sona erdi. birer kahve yaptık ve oturduk kahvelerimiz bittiğinde odalara daldık ve bavul toplama içi başladı. geldiğimiz gün aklıma geldi.Ne kadar heyecanlıydık hava alanında görüştüğümüzde dizlerimiz titriyordu ve annem o masun annem arkamdan ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Kocaman kızım kendi ayakları üzerinde durmak istiyor çok cesur bir kızım var benim demiş ve gözlerini bende kaçırmıştı. Bu kadar muthiş geçen zamanımın içinde hep aklımda kalbimde onu düşünüyordum. Keşke yanımda olsa ve bana destek olsa benim mutluluğumu paylaşsa diyordum.Sonunda mutlu olduğumu görecekti. Ben bunları düşünürken ağlamaya başladım ve kendi odamda olduğum için sesimi yada göz yaşlarımı gizlemeye çalışmadım. yerde gözüme çarpan bir gölge gördüm ve kafamı kaldırdım. Karşımda Kyu Jong vardı ve endişeli bir şekilde bana bakıyordu. yanıma yaklaştı ve elimi tuttu. ne oldu aşkım neyin var dedi. Ben ise daha çok ağlamaya başladım tek istediğim yüzümü saklayacak küçüçük bir kutuydu.Onun göğsune kafamı koydum ve neler hissettiğimi anlattım. Kyu: seni anlıyorum canım aslında bu konuyu açmak istiyordum. Eğer biz gitmeseydik konser için seni yollayacaktım en azından birkaç gün için. beni düşünmesi çok hoşuma gitmişti. teşekkürler dedim ve hadi bana yardım et yarın gidiyoruz.Ne nasıl bir yardım bunlar senin özelin değil mi? dedi şaşkın şaşkın bana bakıyordu.Ben ise ona benim en özel şeyimin kendisi olduğunu ve onunla her şeyi paylaşabileceğimi söyledim. Bavuluma türkiyede giyimek için birşeyler koydum. Çok aşırıya kaçmak istemiyordum sonuçta sadece bir konser dedim. Kyu kapının hemen yanına koyduğu poşetleri bana verdi ve Şunlarada yer bırak lütfen dedi. benim çantamda yer kalmadı. bunlar ailemiz için hediyeler. Aaaailemizzzz mi? ailemiz yani benim annem babam kardeşim ben bunları düşünürken o konuşuyordu. Benim çantamada koydum aslında ama yetmedi. bazılarıda sana kaldı dedi ve güldü çok mutlu oldum. evet dedim evimize gidiyoruz. Çok şanslıydık konser istanbulda düzenleniyordu. İstanbul'un kültür başkenti olarak seçilmesi bunun en büyük etkisiydi bana göre. Gizem, Esra ve leyloş bursada oturduğu için günü birlik gideceklerdi. Zekiye abla ve ailesi ise otelde kalacaktı. Ve sonuçta hepimiz konser hazırlıkları için bir araya gelicektik. Bizimde küçük bir görevimiz vardı konserde heyecanlıydım. Günümüz bavul toplamak ve hayal kurmakla geçti. hepimiz Türkiyeyi özlemiştik.





devamını yarın yazıcam arkadaşlar ama ilk iş olarak çok geç oldu

....Hepimiz bavulları topladıkk..Bavulları kapatmak bir hayli zorluydu.Çünkü nerdeyse hepimiz lüzumsuz ne varsa onlarıda doldurmuştuk.Bavullar neredeyse patlayacak gibiydi.Bavulları toplayana kadar saat akşam 9 da olmuştu..Uçağımız gece 12 deydi.Uçak özeldi.İstediğimiz zaman gidebilirdik fakat arada 6 saat olduğu için buna göre ayarlanmalıydı.Saat 10 -10 buçuğa doğru bizm çocuklar jong hunun grubu. dahil ilk, grup da bizm eve doluştular.Bİzim kızlar önce jonghunun grubu (ft) ile tanıştılar.Ft bizim kızlara yemekte bana baqtıkları gibib bakıyorlardı.Yicekmiş gibilerdi.SAnki hayatlarında hiç kız görmmişlerdi.....Ben ara açılmasın diye jonghunu kenara çekip çocukları uyarmasını söyledimmm...Sonradan doğruldular.11 -11 buçuğa kadar evde oturduk tv izledik birşeyler yedik içtikk.Saat 11 olunca yola çıktık.Hava lanına 20-25 dakikada gittik.Ordada biraz oturduk.Özel uçağımız orda öylece bizi bekliyorduuu..kikiki
Saat artık geldiğinde uçağa bindikk.Biner binmez de wouwwwww!Dışı da içi deeeee nedesem bilmiorm perfect derecee yaniiii.koltuklar konforluu. masası her masanın önünde laptop.Tv.Çeşit çeşit yiyecek içecek.Herşey vardı.Oda oda ayrılıyordu.Her çift bi odaya girdi.Jong hun-ben,bilginar-kyu,gizem-saeng,leyloş-hyun,esma-hyung-hacer-jung min.......jonghun un grubu da jonghun hariç bi odaya yerleştiler...Bilginar la kyu sürekli kıkırdaşıyorlardı.Gizem saeng de tv izlşiyordu.HErkes kafasına göre takılıyordu işte...Benim de çok uykum gelmiş olamlı ki kafam öne düşüp duruyordu...bir yandan da şarkı dinliyordum.Jong hun ne dinliyorsun dedi...
Türkçe şarkı dedim.
Merak ettim şimdi baq dedi....Kulaklığın birini ona verdim.Türkçe olduğu için anlamıyordu ama ritmi çok güsel dedi...Gülümsedimm.Dinlemeye devam ederken şarkıdan bir kaç sözü ona korece olarak çevirdimmm.Sözleri çok anlamlıydı.Sözlerinin söylerken jonghunun gözlerinin içne bakıyordum...
...HÜznüm sınırlarımı zorlar ayrılık akşamları başlar.Paramparça sesleniyorum.SEnde bana ait birşey var.Sana kilitliyim uzağa gidemem .Yakılır bedenim alevi göremem .Sabaha hasretken uykularım ben senden öyle kolay silinemem......
Şarkının sözlerine büyülenmiş birbirimize bakarkennnn.Birden kafamı sağa sola salldımm yine bultuları izlemeye başladımm..Sonra bir ara yine dalmışımm.Kafam aşğıya doğru gitmeye başlamış..Ve dalmışımm..Jonghun da kafamı omzuna koymuş.Sanırım 11 saat yolculuktan sonra türkiyedeydikk..Uyandığımdda kafam jonghun un dizindeydi..gizemde tepemde ikisi beni uyandırmya çalışıyorlarıd..İstanbul daydıkkkk...Ülkemi n e kadar da çok özlemişim.Bİr an için yere eğlip toprağı öpresim gedliii..Ama gizem zaten yamıştııı..HErkes uçaktan inince derin bir nefes aldı.insanın ülkesinin kokusu bile farklıydıı...:Bizmkilerin konseri bugün olduğu içinn hazırlıklar çoktan başlamıştı..Türkiyedeki ayarlayan şliketle buluştuk.Bİzmkilere tercüme ediyorduk...Bizm erkekler hazırlanırken ben konser alanına gittim.Herşey muhteşem olmuştu...Bizm çocuklarda hazırlanmışlardı.Ben koltuklardan birne oturdummm tam karşılarından provalarını izliyordum.Bİzm kızlar da arkadan izliyorlardı.Ardındna gizem bilginar abla esma ve gizem yanıma geldiler.BEn bizmkileri büyülenmiş bir şekilde izliyordum.
Bİlginar abla:ne kadar güsel dimi..
Ben:eewt güsel ve bir okadar da şaşırtıcı daha geçen güne kadar koreye gitmek için hayal kuruyorduk sadece...Onlarla birlikte oldumuz hayalleri onları tükiyeye getirme çabalarımızz......
Esma:ewt şimdi gerçketende insan bir garip oluyorr...geçen güne kadar bunlar sadece bir hayalimizdii ama şimdiiii...
Gİzem:ewt hepsi gerçek inanması zor ama biz onların sevgilisiyiz ve şu anda türkiyedeyizz....bu çok şaşırtıcı bir durum gerçekten..
Ben:ben sadece kendimi burda otururken düşünüyorum da burda koreye gidebilmek için hayal kuran biri olarak gerçektennnn hayırr yhaa asla alışık olamam böyle birşeye hayatımın aşkını görmüşkennn onunla birlikteykennn bu rüyaysa hiç uyanmalım .....
Bİzm çocuklar prova yaparken zaman çabucak akıp gitti yine...Konser saati gelmişşş konser alanı tıka basa dolmuştuu.Doğrusa tahminm edebileceğimden daha fazla hayran vardı....Jonghunun grubu ve ss501 sahneye çıktılarr havaii fişeklerrrr vee büyükkk çığlıkk koptu....

...herkes çok sevinçli ve heyecanlıydı herksin elinde fotoğraf makineleri her saniye flashlar patlıyordu.Gece okadar müthişti kii.Bizmkiler tükrçe bilmedikleri için sadece şakı söylediler.5-6 kişilik bir kız grubu bir an için bir pankart açtı pankarta saranghae kyu jong-sarnhae jong hun saranhae young saeng saranghae hyung jun yazıordu.Gizem bilginar ben esma vel eyloş kim tutar bizi kızların yanına daldıkk..Kızlarla önce adamakıllı konuşmaya çalıştık ama laftan anlamadılar onun için saçlarından tutuk ve dışarı çıkardık.Bİraz hırpalmaış gibib olduk ama değmişti.Bizmkiler durumu görmüş olmalı ki durumu kimseye belli etmemeye çalıştılar daha da coştular..Tartışmamız baya bi uzadıı leyloş artık dayanamadı kızı ilk o hırpaladı ardından ben girdim gizem bilginar derken kızları benzetmiştik.amaa iii de olduu.
bir süre Sonra erkekler içeri girip bizi aldılar millet bizi onların kollarında görünce hayleri yıkıldı biraz hele de gize m hongki ve younng saengin kolundaykenn...biz önce kendimizi tanıştırdıkk.böyle şöyle sevgilileriyiz fln dedik kızları orta yerlerinden çatlattık..... :D:D
ardından bizmkiler konuştular biz tercüm ettik.böyle uzadı gtti. nihayet gün bitmişti..Konseri hazılayan şirket bize 5yıldızlı bir otel ayarlamıştı herkes odalarına yerleştii.Gizem ben ve bilginar abla aynı odada kalıyorduk gece aklıma bir fikir geldi.bizm kılzarda uyumamıştı.anlattım süper dediler..kıyafetler de yanımızda zaten dedik.ertesi sabah erkekelrin odalarına dağıldıkk
..hazırlanın hazır türkiyeye gelmişken size bir plaj keyfi yaptıralımmm......

Aslında hayran kitlelerinin fazla olduğunu biliyorduk ama hepsimi bizi buldu yada biz türklerden korkmalımı demeliyim. Hotelden zor çıktık. hep birlikte ilk önce sabah kahvaltısı yaptık aslında sadece Gizem-Young Seang, ben- Kyu Jong ve Esra-Jong Hu vardı. diğerleri zamanlarını gezerek geçirmek istedi. biz bir pastane bulduk ve oturduk envai çeşit poğca ve simit tattırdık. alışık olmadıkları için hemen doymuşlardı. Çaylarımızı içtik ve kalktık plaja gittiğimizde saat 9'u biraz geçiyordu. Offf oradada hayranlar çok zor bir durum. onları anlıyorduk.Zamanında bizde hayaler kurduk ve gelirlerse peşlerini bırakmayız diye konuşmuştuk. şezloglarımızı seçtik ve yerleştik ben yüzme bilmediğim için Kyu hep yanımda kaldı. Arada bir denize girdik serinledik ama genelde güneşlendik. Gizemler ve esra denizde eyleniyordu arada bir onlara el sallıyordum. Kyu: hadi bizde girelim dedi ben korkuyordum çünkü küçüklüğümde bir kere boğulmuştum fakat Kyu'ya hayır demek benim için çok zordu. denize girdik fakat ben her dalgada korku ile çığlık atıyordum. Gizem ve esma ie el ele tutuştık ve ince kumun üzerinde yürüyorduk. deniz o kadar çok berrak ve temizdiki dipteki deniz analarını görebiliyordum küçük taşlar parmaklarımın arasından kayıyor ayağımı gıdıklıyordu. birden kyu arkamdan sarıldı fakat ani olduğu için boş bulundum ve ayağım kaydı. suyun içinde çırpınmaya başladım benim yüzümden kızlarda düşmüşlerdi fakat onlar yanımda değildi. Göremiyordum çok korkuyordum. biraz önce omuzlarıma gelen suda ayağa kalkamıyordum.Sadece sesler duyuyordum Young Seang: nerede yaaa şimdi buradaydı ne oldu. Jong Hyu: hadi ama bulun onu. Birden bir el beni tuttu ve yukarı çekti. Çok Çok korkmuştum Gözlerimi açmaya çalıştım ama yanıyordu. Kulaklarım çınlıyordu. Çiğerlerim her soluk alışımda acıyordu. Kyu ağlayarak bana baktı. Gizem artık sen benim kardeşimsin diyordu. O kadar endişelenmiştiki gülümsemeye çalıştım ve iyiyim korkma o kadar güzel gözüküyorduki dipteki kabuk onu almaya çalıştım dedim.Kyu suçlu gibi bir kenarda bana bakıyordu.Ben ize ona yaklaştım ve sarıldım.Suyun altındayken en çok sensiz kalacağımdan korktum. Seni kaybetmek benim en büyük korkum dedim ona. Göz yaşları sicim gibi akıyor. Kendini durduramıyordu.Üst üste özür diledi.Herkez benim yüzümden korkmuştu ve moralleri bozulmuştu. Denizden çıktık. Üzerimizi değişmek için kabinlere girdik. Türk paparazileri bizi izliyor sayısız resim çekiyordu.Gizeme dönerek kesin annemler öğrenecek geldiğimizi dedim gitmemiz lazım. Üzerimizi değişince hepimiz ayrı ayrı programlar yaptık biz Kyu ile bizim eve gidecektik. Gizem ve Young Seang tarihi yerleri gezecekti.Esra ile Jong Hun ise taksim tarafında zaman geçirmek istedi. Plajda ayrıldık. ilk olarak otele gittik ve hediyeleri aldık.Taksi ile (Ben ne kadar karşı çıksamda) bize geldik. Annem evdeydi. Onu görünce ağlamamak için kendimi zor tuttum. hemen sarıldım ve onu çok özlediğimiz söyledim anneminde gözleri dolmuştu. Kardeşim hala işteydi. Babam ise alışveriş için dışarı çıkmıştı.Annem Kyu!ya karşı mesaffeliydi. işin komik yanı Kyu benimle konuşuyor ben anneme çeviriyordum.Utanmıştı, nazik ve kibar olmaya çalışıyordu hatta bildiği birkaç türkçe kelimeyi kullanmaya çalışıyor bizim ne konuştuğumuzu anlamasa bile bakıyor kafa sallıyordu.Annem alışmaya başlamıştı. Kapı çaldı babam gelmişti. Hemen kucağına atladım babam benim için çok önemliydi. İçeri girmeden önce babama Kyu ile geldiğimi ve ona karşı nazik olmasını söyledim. Aslında bütün ailem Kyu'yu tanıyordu.Ona ne derece bağımlı olduğumuda biliyordu. Babam hemen yap kahve kızım senin kahveni özledim dedi ben kahve için mutfağa gittiğimde babam kyu ile konuşmaya çalışıyordu. Kyu'ya el kol hareketleri ile birşeyler anlatıyordu.Ben meraktan ve duyduğum anlamsız cümlelerden dolayı odaya gittim babam Kyu'nun koluna girmiş gel diyordu.Kyu ise ayakta babama bakıyordu ve eğilip kalkarak selam veriyordu sonra ben babamın ne söylediğini söyleyince kızardı.Aşkım babam seni çağırıyor dedim. Babam önden gitti ve benim odamın kapısını açtı. Hala bıraktığım gibiydi. Telaştan girmemiştim bile odama. Zamanında hayaller kurduğum şiirler yazıp koreceye çevirmeye çalıştığım odam masam ve yatağım. Duvarlarda bir sürü şiir vardı kağıtlara yazılmış ve yazılırken üzerine bir sürü göz yaşı döktüğüm şiirlerim. Kyu'nun çıkarttırdığım bir sürü resmi aşılıydı.Masamda kocaman SS501 yazan bir oyuk vardı. Zamanında annemin elinden zor kurtulmuştum. bir hafta dışarı çıkma yasağı almıştım hatta sırf o yazı yüzünden. Kyu odaya girince şaşkınlık içinde etrafına baktı ve odanın ortasına kadar ilerledi.duvarda yazan şiir ve yazılara bakıyordu.Birden yere bir damla düştüğünü gördüm ona baktım ağlıyordu. Babam ağladığını görünce : Kızım siz konuşun biraz ben sizi yalnız bırakıyorum dedi. Ben ise baba neden toplamadınız burayı diyordum. Babam çıkınca Kyu bana döndü ve bu kadar mı seviyorsun beni dedi. Nasıl olur bu aklım almıyor dedi. Sadece resim ve videolarda gördüğün bir insana nasıl bu kadar karşılıksız ve derin bir sevgi besledin. Ne kadar çok acı çektin. Bana sarıldı ve seni bir daha bırakmayacağım. bırakamam dedi. Ben ise anı yaşıyordum odamda ve Kyu Jong'un kolarında allahım hayal değildi bu. Gerçekti gerçek ne kadar zaman bekledim bu anı dedim ona. Bu romantizimi bozan kardeşim oldu. Arkadan üstüme atladı ablam abla seni çok özledim. Kyu ya baktı ve tuşşş. şok olmuştu. Abla gerçekten Kyu mu? bak sahtesinimi yaptırdın Kyu ise selam veriyordu. Kardeşim ona dönerek ooooo Kyu hoşgeldin dedi. Kyu selam dedi çok zorlanmıştı. Birlikte Kyu'nun aldığı hediyeleri açtık herşey yolunda gidiyordu hatta biraz fazla yolunda Kyu koreden bir sürü şey almıştı. annem bunlar ne kızım neden boşuna para harcadınız dedi. Gelmişken yüzük takalım yüzük diyordu. Offff bu kadın çok tutucu. Ben ise zamanı var falan dedim ve geçiştirdim sonuçta daha yeni çıkmaya başlamış sayılırdık. Birlikte yemek yaptık ve masayı hazırladık. Yemek yedik ve bu gece bizde kalmaya karar verdik. Tek sorun Kyu ile aynı odada kalmam gerektiğiydi. Kardeşim ve ben birlikte yattık Kyu ise bir karış uzağımda uyumaya çalışıyor hatta yatakta döneniyordu. yatak muhabbeti yapalım mı? dedim kardeşim ben ve kyu çok eğlenceliydi.Kyu bana kendimi çok garip hissediyorum her yerde resmim ve benim için yazılmış yazılar var dedi. Şiirlerimden bir kaçtanesinide almak istediğini söyledi aslında amacını anlamamıştım bir insan neden kendi için yazılmış şiirleri istesin ki... tercümanlık yaparak arada bir kahkahalar atarak uykumuz gelene kadar konuştuk. Sonunda uyumaya karar verdik ilk uyuyan kardeşim oldu. Kyu'ya evimi ve ailemi beyenip beyenmediğimi sordum. Her şeyin yolunda olduğunu ve çok mutlu hisettiğini söyledi. bende mutlu olduğumu ekledim ve fırsattan istifade küçücük bir öpücük aldım. saranheyo dedim ve oda o güzel gözleri küçülene kadar güldü ardında bende seni seviyorum dedi. Sonunda uyumuştuk. sabah olduğunda evde sadece annem vardı. kahvaltı ettik ve sonra tekrar geleceğimizi söyleyerek evden ayrıldık. otele gittik .Lobide bizim kızlar ve çocuklar oturmuş çay kahve içiyor bir yandanda sohpet ediyordu.Ellerinde gazeteler. Bizde hemen onlara katıldık ve evde neler olduğunu anlatmaya başladık. Gizem gazeteyi elinden attı ve ağlamaya başladı. Çok sinirliydi. ilk gazeteyi kapan leyloş oldu ve gözlerinin nasıl büyüdüğünü gördüm. Gazete elden ele geziyor ve herkezin tepkisi aynı oluyordu. En son ben gazeteye ulaşabildim ve ''şok şok şok ünlü kore gurubu üyelerinden Young Seang, Kyu Jong ve Jong Hun deniz keyfi yaparken yakalandı yanlarında olan türk kızlar dikkat çekti''. alttada bir sürü resim hatta bazı resimlerimiz öpüşürken yada el ele yürürken çekilmişti. Ne yapmamız gerektiğini konuşurken birden bir bey bizim masaya yaklaştı ve ben gazeteciyim bir pöportaj yapabilirmiyiz dedi.

Ne yapmamız gerektiğini konuşurken birden bir bey bizim masaya yaklaştı ve ben gazeteciyim bir pöportaj yapabilirmiyiz dedi...Ben ise o sırada sinirden ağlıyordum çıldırmak üzereydim...Gazeteci geldiğinden birden üstüne atladım herkes neye uğradını şaşırdı....
-Siz ne kendinizi zannediyosunuz yha nasıl böyle birşey yapabilirsiniz.Onlar bizm miisafirlerimizzzz onlar bizm sevgililerimizzzz sizeneeee .....Avaz avaz bağrıyordummm.Adamın yakasına yapışmış bağırıyordum.JOnghun gizem young saeng ve bilginar abla ayırmaya çalışıyordu..Köpürmüştümm...Okadar olurduu.Gİzemde bir an için adamı öldürmek istedi.Ardından ağlayarak odaya çıktım..Yalnız kalınca biraz lsun kendime gelmiştim.Ben odadayken gazeteciyle röpörtaj yapmışlardı..Yanlarına gittiğimde alhtan taksimde grmemişler bizi....Eğer görselerdi...gerçketen büyük bi habero lurduu..Örneğinn şok şok şok ünlü kore grubundan jonghun yanında bir kızla taksimle y kalındı ve yanındaki kz kapkaça uprayınca jonghun kapkaççının peşinden koştu ve çantayı alıp geri döndüü.... :D:D
bilginar bizmkilere bunu çeviriyorduu.çevirirken anlamamış olmalıkiii kimse son anda farkedipp heeeee..Ben kikiki die gülerken jonghun kafasını kaşıyordu...yüz şekli değişmiş bir şekilde..
Herneyse dedim bu akşam size muhteşem bir sürprizim var dedimm....Hep beraber eminönünde önce balık ekmek yiyicez sonrada galata kulesine çıkıcazz ertesi gün de bursaya gidiyoruzz....yani sizlere tüm türkiyeyi gezdiricezz

Biz kızlar bazen erkekleri deli ediyorduk ama hazırlanmak ne giyeceğimize karar vermek çok zordu.Aslında bizimkiler her zaman spor takılan tiplerdi çok seyrek takım elbise giyerler ondada rahatsız olurlardı.Odada o kadar çok kalmışız ki kapı kaç kere çaldı sayamadım ama elbise seçemiyorduk. Sonunda bizimkiler acıktık bak gideceğiz herkez hazır bir siz hadi diye bağırınca bir kot bir üst giydik ve odadan çıktık ama makyajımız herzamanki gibi yerindeydi benim saçlarım kısa olduğu için pek uğraşmıyordum ama Gizem ve Esra delirmiş durumdaydı. offfffff olmuyor yapamadım diyorlardı. sonunda Gizem saçını toplamaya karar verdi esra ise ikiye ayırdı ve iki yana iki küçük topuz yaptı çok tatlı olmuşlardı.gözlerindeki siyah kalem tam olarak ortaya çıkmış ve güzel gözleri belirginleşmişti. aşşağıya indiğimizde leyoş çok kızmıştı. Biz güler yüzümüzü düşürmedik o da birşey demedi. Eminönüne gidiş yolunda çok eğleniyor konuşuyor gülüşüyor ve sakalar yapıyorduk. herkez mutlu gözüküyordu. Aslında çoğu kişinin kafasında çıkan haberler vardı. Biz birbirimizi o kadar çok düşünen bir gurup bir aile olmuştukki kimse konuyu açmak ve tadımızı kaçırmak istemiyordu. Sonunda karnımızı doyuracağımız balık ekmek sandallarının olduğu bölgeye varmıştık ama sorun orda kimsenin olmamasıydı. Orada banklarda oturan bir beye sorduk ve artık sandalların olmadığını ama balık ekmeği biraz ileride küçük restorantlarda yiyebileceğimizi öğrendik. hep birlikte restoranta gittik ve kalabalık olduğumuz için 4 masayı birleştirdik. birer balık ekmek ve ayran sonunda herkez doymuş gözlerle birbirine bakıyor ve ucuz ama güzel olan balık ekmeyi yemekten memnun memnun gülümsüyordu. burdan sonraki durağımız galata kulesiydi. ışıl işıl ve ihtişamlı. boğaz ayaklarımızın altındaydı resmen. Bizimkiler Türkiyeye aşık olmuş gözlerle bakıyor parmakları ile işaret ederek ederek etrafı gösteriyordu.Biz ise onlarla ilgilenmeye sordukları gösterdikleri yerleri anlatmaya çalışıyorduk. boğaza doğru kısa bir yürüyüş yaptık. Boğaz köprüsünün altında birer çay içtik ve otele dönmeye karar verdik ama onlar boğazdan ayrılmak istemiyorlardı. yavaş yavaş yürümeye başladık ve karşımızda bir pamuk şekerci. Ben hemen isterim isterim dedim. birer tane pamuk şekeri aldık fakat bizimkiler tatlıya alışık değillerdi. kendikilerimiz bittikten sonra onlarınkilere daldık onlar bize yediriyordu ama yanaklarımıza burnumuzada deydirmeye çalışıyorlardı. Çok güzel ve unutulmayacak zamanladan birini daha yaşıyor gülüyor, hatta gülmekten pamuk şekerlerimizi yiyemiyorduk. Çocuklar gibi oyun oynuyorduk. Otele vardığımızda saat epeyce geç olmuştu. hiç birimiz yorgunluk hissetmiyorduk ta ki yataklarımıza yatana kadar. yattığımda ayaklarımın ağrıdığını hatta iğneler battığını hissettim. yarın erken kalacaktık. Hemen uyumamız gerekiyordu fakat biz kızlar konuşmaya ara veremiyor durum değerlendirmesi yapıyorduk. Ben son olarak Gizemin fısıltı ile konuştuğunu duydum. cümlenin başı Young Seang tı ama sonunu duyamadan uykuya daldım. Sabah bursaaaa....

Bende devamını yazmayı çok istiyorum ama bu aralar hiç zamanım olmuyor.Korkarım sonunu ben yazıcam bu gidişle.

ama bunun hiç sonu olmasın uzayabildiği kadar uzasın nereye giderse artıkk ama hiç bitmesin

sabah bursaa....
Ayy çok mutluydummm özledimmmm evimiii....Gİzemle en çok kankamızız özlemiştikk..Ah ahh! burnumuzda tütüyordu.Bİz gittikten sonra ne yapmıştı acaba...
Sadee 3-4 saatlik uykuyla duruyordum...Heyecandan sabahın köründe kim se uyanmamıştı kalktım.bavulumu topladım birkaç parça kıyafet...Evde burdakinin 5-6 katı vardı zaten....
Sıkıntı bastı.Aşağıya indim...Herkesi uyuyo zannetmiştim ama..Bİlginar la kyu otele daha yeni giriyorlardı çakalllll.....
JOnghun da elinde telefon oturuyordu...Merdivenlerden inerken..Bilginarlar yanımdan geçtii..günaydım tatlım dedi..Sizin için sabah baya bi erken olmuş sanırım yhaaa dedim esneyerek...SOnra jonghunun yanına gittim...Oturuyordu.Galiba onu da uyku tutmamıştı..Uyumadın mı dedim..Hyr uyku tutmadı dedi...Neden ?
ENdişeliyim..dedi..Nedenn ..işte dedi.Nasıl işte dedim..Yha annenler yha nasıl diceğimi bilmiyorumm yha beni kabul etmezlerse...bunun için biraz tedirginim...dedi..
JOnghunnnn yapma böyle lütfenn üzüyosun benii.Ben seni seviyorukm ölene dek de sevicemmm.Buna kimse karşı çıkamaz ben sevdikten sonra bu benim hayatım kimsenin de karışmaya hakkı yok ister beğensinleer ister beğenmesinler umrumda değill.....Ben seni seviyorum sende beni seviyorsunn..Bu gerçeği kimse değiştiremez hele ailem hiççç.. dedimm.Sonra gülümsediii ve başımdan öptüüü.HAdi gel biraz gezelim senin uynamanı bekledimmm bende dedi...Gülümsedim..Sabah daha çok erken ama tüm dükkanlar açıktı....gezerken bir mağazaya girdim jonghuna birkaç kıyafet baqtımm..Offf yinemiii yhaaa şu hayranlar artık yeter diye bağımak istiyordumm...Girdiğimiz mağazada her envai çeşit kız olduğu için ve çoğuda kore hayranı olduğu için aşkımı ellerinden zor kurtardım...Bİr an önce otele gidelim güvenli dğeil buralar... dedimm...Otele gittik.ohooooooo! bizmkiler çoktan uyanmış hatta valizler elleinde biz bekliolar..
Bİr saniye valizimi alıp geliyorum deidm..Valizimi aldım.UIçağa bindik tekrar.Otururr oturmaz içim geçmişşş.Bir an önce gelmiştikk...Şimdi önmeli olan evleri bulmaktı.Gizem ben young saeng ve jonghun beraber fgittik kuzenle aynı yerde oturdumuz içinnn...eve geldikkk.Kuzenle ayrıldıkk.NAsıl olsa 2-3 ev ötesii..
Eve girdim.Anemden bir çığlık ben durumuyum benden dee jonghun neye uğradını şaşırmıştı.Babamı annemi evimi çok özlemiştim kuşumu bilee...Oturduk.Annemle babama jonghunu tanıştırdım sevdiğim kişiii.Küçüklükten biri biliyosunuz jonghun...
İkisi de gülümsedi hiçbirşey demediler demeyeceklerini biliyordum....Odama gittim odam en son bıraktığım gibiydii.JOnghunla odama girdik ama bn odamdan fotoğrafları çıkarmakla onla ilgili herşeyi toplamay çalışıyordum.Bİr dakika dedi..Sadece gülümseyebildimm...Her yeri dikkatlice inceledi..her yerdeo nun fotoğrafları onun tişörtleri tişörtlerde onun fotoları posterlerr kalmlerr kağıtlar herşey...Bunların hepsini bıraktımm şu anda tek ilgilendiğimmelbisemi denemktii... Çünkü akşama kuzenimin düğünü vardı ve öyle zamnına denk gemişti dün akşma kınaya yeitşememiştim ama düğüne yetişicektim..Tabiki deeee bizim tümm grup davetliydiii. :D
Herneyse dedimmm...baq şimdi seni sen yokken konuştuğum en yakın arkadşaımla tanıştırıcam dedimm.BAlkondan kafesi getirdimm.Şaşırdıııı....Kşum dedimm... Sen yokken hep benim yanımdaydıı bana herzamn seni hatırlatıyordu dedim. O sırada kuş jonghu njonghun demeye başladııı..Ben se şiiitt sus sus diyordummm.Yarım saat boyunca kuşu susturmaya çalıştımm....JOnghun hala çok şaşkındı derin bi nefes alıppp yatağa uzandııı.. Ben de yanına öğle 2 ye kadar uyumuşuz...uynadımızdaa...Gizem telefon ettii.Konşutuk anlaştıkk..Gİzeme gitmeye ne dersin dedim....GÜldüü..Gittik 4 ümüz delisiye coştukkk..Çok omiktiii.Onlara fotoraflarındaki poz vermeye çalışırken neler oldunu anlattıkkk.GÜlmkten yerlre yatmışlardı saat4 kadar da gizemde eğlendikten sonra şimdi kuaföre gitmem gerekiyodu...Bu yüzden jonghun ve saeng de bizmle geliyorlardıı.....Kuaföre girdikk....Saçımızı fln yaptırdıkk.ELbisemizi de giydikk..Çıktıkk ve......

Arkadaşlar ben bu hikayeyi okurken bizim oturdumuz evi bir şekilde hayal ettim çizim yeteneğim pek iyi olmadığı için Ben bunları internetten araştırdımmm ve hayalimdekine benzer bi r ev buldum ve birkaç fotoğraf dahaa bunlar benim bu hikayede hayal etikklerim.....
Aslında hayal ettiğim ev daha büyük bir ev bunu sadece arkası olrak düşünyorum arkada tarafı böyle diyee hayalimdekine tek benzer bu ev vardı..


Mutfak


Salonnn..Kapıdan girildiğinde tam karşıda bu şekilde merdivenler...SOl taraktaki kapı oturma odasına ait ve oturma odası çok büyükk camları yere kadar sağ taraftaki de üstteki fotoğraftaki mutfak bölümüm üst katta bizlerin odası...

Esracım harikasın süper bir fikir ve çok güzel bir ev çok beğendim inşallah böyle bir evde yaşarız hepimiz.

:9 sevindim ben daha araştırıyorummm herkesşn odasını bulucam hayalimdeki gibi hatta burda yeni bi konu açıp öle koymayı düşünüorm sadece şimlik böle koydumm

Çok güzel olur canım çok beğendim bu fikri.

esra canım resim falan aşmışsın süper olmuş bayıldım inş. hikayenin devamını yazıcam bu gece okursun