Hikayenin devamı....

temammmmmmmmm yazıormmmmmm dün akşam yazcaktım babamla kavga ettim pcyi kapttı şimdi açabildin ancak bu arada bayramınız kutlu olsunnn

kusura baqmayın biraz fantastik oldu daa bi flm gibib bişi izlemiştim geçn gün ve bir rüya görmüştümm ondan etkilenmiş olacağımki böyle birşey aklıma geldiii umarım beğenirsiniz.......

..Kimseyi telaşlandırmamak için birşey söylemedik..Şu anda denizden başka kimseyi düşünmüyordum...JOnghunu bile.....Doktor yanımıza geldi ve ateşi düştü..Size şimdi birkaç antibiyotik yazacağım..bunları içirin daha da iyi olacak..Hacer doktor la ilgilenirken ben denizi gyidiriyor park min ise arabada bekliyordu...DEnizi gyidirdim.Hacerde reçeteyi aldı ve çıktık..Deniz bu kadar koşturmacaya dayanamamış olacakki kucağımda uyuyuverdi..Eve bir an önce varmıştık..Denizi yatağıma yatırdım...Mışıl mışıl uyudu 1 saniyeliğine bile yanından ayrılmamıştım...Uyandığında herkes de eve gelmişti.. AMa birtek Jonghun yoktu...O akşam sadece oturduk tv izledik ve denizle oynadık..Herkes ço kyorgun olduğu için erkek yatmıştık.....

Sabah zil sesiyle uynadım...Bİri bakar diye düşündüm ama kimse kalkmadı..kalkıp ben açtım..Kapıyı açtım..Ayağıma sadece bir zarf düştü....Üstnde evin adresi yazıyordu..Ve diğer bir köşede de Esra........Zarfı açtım..İçinden bir cd çıktı..Yukarıdan laptopu alıp salona indim..Cd yi taktım..Bİ klasörr "?!" yazılı bir klasör girdim..5-6 fotoğraf çıktı..ALtında tarihih ..yani dün..FOtoraftaki kişi JOnghundu..Ve yanında bir kadınnn Hatta bir de değil 3-4 tane..GÖrdüklerim karşısında şok olmuştum..Resimleri ilerlettim..Ardındna son 3 resimde .Jonghunla o kadının gülerken eğlenirken fotorafları vardı..SOn olarka ise öpüşrken beynimden vurulmuşa dönmüştüm..Herşeyin üstesinden gelebirdim.Herşeye dayanırıdm ama aldatmak olmaycaktı..Bi an için o fotoafları görünce ben jonghuna bunu hakedicek ne yaptım.. die düşünüdm..SOnra ağlamaya başladım.İçimden ve sessizce..Bunu kimsenin bilmesini istemiyordum çünkü böyle bir rezilliği...yukarıdan biri indi ..yanıma geldi esra iyiisin dedi...Bİlginar ablayla hacerdi.. buu..JOnghunn diyebildim...Bunu bana nasıl yapar diye sayıklıyordum.Ardından laptopu onlara karşı çevirdim..Bİlginar ablala hacer fotoğrflara baqtılar..Bİlginar yanıma geldi..Üzülme bi yolunu bulucaz dedi...Bağırmaya başladım ne yolundan bahsediyorsunuz..Olan olmuş zaten.....Bİtti artık herşey bittiii.....Benm yaşamımda bitti..Artık ölüyümmmmmmmmmmm.........Koreye de gelmiyorum..JOnghun nasıla o kadınlarla mutlu mesut yaşıyor..Bana hiç gerke yok.İstediğiniz zamn gidebilrisinz ama ben gitmeyeceğim....

Herkes noluo yha ne bu bağrışmalar die yanımıza indiler..Bende mümkünse 2 saatliğinede olsun lütfen evde beni yalnız bırakın naılsa edek anahtarlar heeksde var o jonghun da da mümükünse onada söylesin herşey bitti onun ne senini duymak nede yüzünün görmek istiyorum deidm..AĞlyarak odama çktım...
Zekiye teyze ve diğerleri noluyor diye bilginara sordular..Bilginarda laptoptaki fotoğrafları gösterdiler...Zekiye teyze: jonghun bunu yapmış olamaz heralde dedi...
Esma:Yapmış işte anne baqq yapmışş dedi.....Ben odamdayken kapı sesi duyuldu.. anlaşılan herkes gitmişti...JOnghun bnm için bitmişti...Ben artık bir ölyüdüm bu dünyada ölü gibi yaşamyada hakkım yoktu.. tek yapabileceğim yaşamıma son vermekti.. önce gelince haberleri olsun diye birkaç satır yazdım....

JOnghun bnm için artık yok bunu biliyorum herşey btiti ben de artık bir ölyüm daha fazla yaşamya hakkım yok dedim.....


..Banyoya gittim küveti ağzına kadar doldurdum...bu 2 sat benm ölümüm için yeterde artardı bile...Elide bir jilet (sanki acılarımı dindirekti dee ) üvete girdim.ÇAbuk ölemnin en kolay yolu bileklerinin kesmektir...Önce tereddüt ettim...Ama sonra kesin olarka karar verdim...Kestim kesmiştim..Kanlar kollarımdan süzülüyordu.Adete ağlar gibi.GÖzlerim kararmaya başladı.. Esra diye bir çığlık....Ve ardından ibrçok ses esra diye bağryordu..Hayat bnm için çoktan bitmişti ama hala jonghun bunu bana nasıl yapabildin diye sayıklıyordum..SOn hatırladıklarım bunlardı...Gözlerimi açtım.. Hastanedeydimm.....

ay tatlım cok güzel olmuş beaaa

ayh şimdi mtulu oldummmmmm hacer bilginr ablaaaaaaaaaa hadiyin siziz bekliyrumm

Esra hastanede uyanınca benim en sert tokatımla karşılaştı.
Esraya avazım çıktığı kadar bağırıyordum.
--Gerizekalı nasıl yapadın sen bunu hiç mi aklın basmıyor.Bir sağağın yüzünden insan kendi canına kıyar mı?
--Hacer~~
--Hiç mi düşünmedin bizi aileni ha?
--Hacer bilmiyorum o zaman ki ~~~
--Ya seni annem bulmasaydı ne olacaktı ha söylesen pisi pisine mi ölecektin.Biz Jong Hunla konuştuk çok eski olduğunu söyledi son fotoğrafta photoshop.Hatta bize adliyedn raporla kaıtladı bile.Şimdi çocuk ne halde ?
--Hacer çok kötüyüm yapma lütfen.
--Esra asıl sen yapma ..
Sakinlemeye çalışıyordum ama olmuyordu.Jung Min elini omzuma attı:
--Tamam canım sakin ol Esrada çok üzgün.
Esra yatağında doğruldu.
--Hacer ~~
Esra kolumdan tuttu.
--Özür dilerim kütfen bana böyle davranma seni bana böyle davranman beni çok üzer.
--Esra be çıkıyorum sonra konuşalım tamam mı?
--Hacer~~
--Koreye haftaya gidiyoruz.Bilginar ablada düğünü erteledi.Senin için Kıymetini bil.Bundan sonra kendine öyle davran...


Ben odadan dışarı çıkmıştım.Peşimdende Jung Min çıkmıştı.
--Hacer bu kadar yüklenmemliydin kıza.
--Saçmalama Jung Min nasıl kötü oldum biliyor musun?
--Sen benim evlilik teklifime yanıt vermeyince bende düşünmüştüm aslında..
--Ya valla siz gerizekalı mısınız bana mı öyle geliyor?Ya biri için insan hayatına son verir mi ya.O olmazsa başkası olur.
Jung Min ellerimi tuttu.
--Hacer sen olmasaydın emin ol başkası olmazdı.
--Jung Min ama benim için değmez tamam mı ?Aynı şey Jong Hun içinde geçerli veya herkes için.
--Şey Esra yarın çıkarmış.Biz haftaya gidiyoruz Koreye ama kesin değil mi?Şirket anlaşmay ihlaa ettiğimizi söyleyip duruyor.
--Biliyorum canım.
--Bana canım dedim bugünü not etmeliyim.
--Üff Jung Min dalga geçme ya.Hem istediğimi derim sana mı soracağım.
--Hahah bende sana güzel sözler söyleyeyim mi?
--Bak Jung Min zaten kızıyorum birde sen çıkma.
Biraz sert çıkıştım sanırım.
--Iıı sen şey istediğini diyebilirsin.
--Tamam canım.
Jong Hun ellerinde güllerler hastaneye geldi gözlerini altı şişmişti.

İçeri girer girmez.
--Esra sen ne yaptın?
Gözlerinden yaşlar boşanıyordu.
--Jong Hun sen beni aldatıyormuydun doğru söyle.
--Esra saçmalama senile ilk karşılaşmamızdan buyana hiç bir kıza bakmadım.Sadece sen varsın benim için anlıyormusun?
--Bilemedim Jong Hun affet beni çok gerçekçiydi.
--Sende inandın öyle mi?
--Sen yakışıklısın ünlüsün tüm kızlar san bakmak ister ama sen neden bana bakmak isteyesinki?
--Esra ben senin gül yüzüne değil canım içindeki Esraya aşığım.
--Gerçekten bana aşık mısın?
--E heralde Esra..
Annem:
--Allahtan bileklerini derin kesememiş.O yüzden çok kan kaybetmemiş.Doktor korktuğundan şok geçirip bayıldığını söyledi.Eğer Esra birdaha böyle birşeye kalkışırsan bizi birdaha görmezsin.Seni ben kızlarımdan ayrı tutmazken sen böyle bir işe kalkışıyorsun.
--Zekiye teyze çok özür dilerim.Birdaha asla ve asla olmayacak.

Sonra hepimiz Esra ve Jong hunu yanlız bıraktık.
Bilginar ablada Kyuyla alışverişe çıktılar.Kyuya smokin alacaklarmış.Annemde esranın yanında bekleyecekmiş.
Sıra benle Jung Mine gelmişti.Ben hala şu evlilik olayından sonra Jung Minle başbaşa kalmak istemiyordum.Çünkü herkaldığımızda benim utanmaktan veya kavga çıkartmaktan başka birşey yaptığım olmuyordu.
--Hacer şey dışarı çıkalım mı biraz dolaşırız.
--Iı şey Jung Min~
--Yine ne oldu?
--benim canım~~
--Üff hacer doğruyu söyle benden kaçıyor musun?
--Ne alakası var?
--Hacer yapma ben çocuk muyum anlamaz zannediyorsun.Doğruyu söyle sen beni seviyormusnun?
--Ayyy Jung Min seni sevmesydim seninle nişanlanır mıydım?
--O zamn söyle?
--Neyi?
--Beni sevdğini.
--Hergün söyleyimde şımar demi?

Jong Hun hastane önünde karşıma çıktı. Çok kötü gözüküyordu. hatta telefizyonda gördüğüm o yakışıklı ve tatlı erkek gitmiş yerine sanki bir hayalet gibi, nerede olduğunu ve ne yapması gerektiğini bilmeyen biri gelmişti.Bizi görmedi bile. Ben dışarıya hava almak ve sakinleşmek için çıkmıştım bu aralar hastane bizim ikinci evimiz olmuştu. Nedir bu başımıza gelenler diye düşünüp ağlıyordum. Düğün,eğlence, mutluluk ve aşkı bunlar çok uzaktı sanki. Gelinliğim resmen kıymetsiz bir hale gelmişti gözümde düğünümde çünkü ikinci ailem diye bildiğim ve en az ailem kadar sevdiğim canım dostlarım, arkadaşlarım kötü günler geçiriyordu. Onlar bu haldeyken nasıl evlenebilir ve düğünümde gülüp oynardım.Jong Hun yanımdan geçerken beni görmedi bile. Kolundan tuttum ve iyimizin dedim. Senki onunla konuşmuyormuşum gibi yüzüme bile bakmadı. Yüzü çökmüş ve gözleri şişmiş,kıpkırmızı olmuştu. Bir kere daha tekrarladım iyimisin? neden sonra yüzüme baktı ve dayanmaya çalışıyorum dedi. neredeyse düşecek gibi bir hali vardı. kendine dikkat et sen esraya ve bize lazımsın dedim. Çok üzgünüm bunlar benim yüzümden oldu. Neden aramızı bozmak istesinler ve kim bozmak istesin tek düşündüğüm ilk önce tabiki aşkım sonrada bunlar dedi. Ben kendimi tutmaya ve ağlamamaya çalışıyordum ama sanki düğme vardı boğazımda konuşamıyodum. ağzımı açsam ses çıkmayacak sanıyordum. Her şey düzelecek lütfen senin güçlü olman lazım dedim ama nasıl dediğimi birde bana sorun. Bende çok üzgündüm ama Esraya destek olmamız gerekiyordu. Ben içeri giriyorum dedi. Tamam dedim giderken ona baktım ve konuşurken hatta gelirken görmediğim bir şey gördüm elinde Çiçek. Bakalım durumumuz ne olacaktı. Ailemin üzerinde kara bulutlar dolaşıyodu adeta ve ben çok üzülüyordum :( Kyu Jong geldi yanıma bana sarlıdı ve üzülme aşkım her şey yoluna girecek dedi. ben ise sadece yukarı çıkıp kardeşimi görmek ve barışmış rahatlamış bir yüzle karşılaşmak istiyor hatta yaşananların hepinin bir kabus olduğunu Kyu Jong'un uyandırma öpücüğü ile uyanacağımı hayal ediyordum. Yukarı çıktık koriderda kimse yoktu. Oda kapısı açıktı ve bei çok mutlu eden bir görüntü, Esra ve Hun sarılmış ve ağlıyorlardı aslında sarılmaları çok iyiydi ama ağlamaları offffff. Ne kadar çok iç karartıcı bir dönem geçiriyoruz. Hemen odaya daldım ve hadi yeter bu kadar üzüntü kalkın düğünümüz var ve sen esra 2 gün içinde hazırlan ablan evleniyor. Yaptıklarının cezası ise ablanın düğününde kolların sargılı bir şekilde halay başı olacaksın ve en çok sen oynayacaksın. Şimdi hepiniz hazırlanmaya başlayın istanbula gidiyoruz. Bizim ev fazla büyük değil ama Otel yakın dedim bu son sözüm herkezi güldürdü ve eski neşemize geri döndük. Esra gözleri hala yaşlı ablam dedi ve bana srılmak için kucağını açtı bende yaklaştım ve sarıldık. aptal kız sana birşey olsa ne yapardik biz dedi. Özür dilerim diyordu sadece sizden özür dileyebilirim. Yanımda olduğunuz için teşekkürler ve benim ailem olduğunuz için dedi. Hadi ama dedi Hacer arkadan yeter bu kadar bunun birşeyi kalmadı çıkalım artık bu iç karartıcı hastane odasından. Biz esrayı hazırlarken erkeklerde hastaneden çıkış işlemleri ile ilgileniler. VE sonunda evdeydik.......

Bilginar abla siz eve mi gittiniz?
haha.Ben sizi çarşıya yolladıydım ama neyse.


Devam ediyim hikayeye.

--Ya söylesen ne olacak ki ya şımarmam ben.
--Tamam canım ben sana söyleyeceğim ama şimdi değil. Yemeğe gidelim mi çok acıktım.
--İlk defa Hacer ne oluoyr sana böyle.
--Jung Min belki bu bizim burdaki son günlerimizdir.
--Tamam canım senin istediğin gibi olsun.

O sırada Jung Min'in telefonu çaldı.Arayan Hyundu.

Leyla abla sende yaz lütfen bak sizile ilgili bişeyler var ortada
Bilginar abla hadi yaz bak seni bekliyorum.
Esra senin saçını başını yolacam ne intiharı çabuk pişman olduğuna dair bişeyler yaz.

Arayan hyundu.Jung min telefonu açtı hyun ne oldu bir sey mi oldu . dedi

---- Evet oldu hem de çok güzel bir sey oldu nasıl söylesem bilmiyorum .

---- Bak merak ettim . Söylesene ya

----Aslında ilk annem gili aramam lazımdı. Ama ilk sizi aradım .bu müjdeli haberi vermek için:)

---- Neymiş o müjdeli haber hyun

---- Sıkı dur ama kızlar söylemeyin bu haberi sadece zekiye ablaya söyle leyla kızlara süpriz yapacakmış.Koreye gelince kızlara süpriz olsun: istiyormuş

----Eeee hadi söyle artık şu süpriz mi müjdeli haber mi neymiş o işte söyle

----Leyla bugün doktora gitti . Ya zekiye abla yanındaysa ona verde ona söyleyim.

---Yanımda yok ama hacer yanımda ona söyle istersen

----Tamam ver o söylemez.Leyla kimseye söyle demişti. Kızarsa kızsın ya banane

----Alo hyun ben hacer

----Leyla hamile hacer ben suan çok şaşkınım inanmıyorum .Leyla size süpriz olsun .İstemişti ama simdi oda bozuklacak sen ögrendin ya.

----Neeee gercekten mi? Şimdi ben teyze mi oluyorum.Tamam kimseye söylemem sadece annem söylerim.Desene bizim kızlar şaşıracak
jungminde ben söylerim artık amca olacagıunı neyse leyla selam söyle haftaya görüsürüz.





BEN YAZMAYI FAZLA Beecerrm

anammmmmmmmmmmmmmmmmmmm yeğen gelio kız mı erkek mi ikzimi neeeeeee

[b]Haa HACER TAMAM SAKİNNN FANTASTİK OLSUN DİE YAZMOŞTIM.. ÖZÜR DİLERİM TAMAM ANLADIKKKKKKK İSTERSENZ SİLİN AAAAAAAAAAA BU KADAR DA ÜSTÜME GELİNMEZKİ CANIMMMMMMMMM[i]

esra devamın sen yazarsın artık

bilmiorm ilham gelmedi gelsin die jonghun videoları fln izliorm ama işe yaramıoooooooo bakaram bi yrm saat sonra fln

Kızlar harikasınız birbirinize teklif ediyorsunuz ben olsam yerinizde neler yazardım ama yazamıyorum işte.

iwetttttttttttt başlıormmmmmmmmmmmmmmmmmm...........
ama peşin peşin sölimmmmm leylanın doğum da olan bölümünün ben yazıcam tamammıııııı aklıma süper bişi glediiiiiiiiiiiiiii

.......1 Hafta SOnra......................................
Leyla ile hyun gelmişlerdi..Kyu ve Park min dayanamamış Onları havaalnına karşılamaya gitmişlerdi...Evdeyse Büyük bir hazırlık vardı.Hacer de kıs kıs gülüyordu sadece......Ben ise mide bulantısından ölecektim artık..Çünkü dün gece ço kfazla çiklata yemiştim...(çikolata krizim tuttu napayım.. )..Zİl çaldı..Gelmişlerdi..Bne oturuyordum Herkes kapıya üşüşmüştü...HOşgledinizz.LEyla ve HYun hoşbuldukkkkkkkkkkkkkkkk..İçeri girdiler.GÖzüm ilk leylaya çarptı..ENişte sen leylaya ne yedirdidn korede bu kadar kilo aldıracak..Dedim...Bİlginar..Ewt yha çok kilo almış dedi....Leyloş:SOrmayın ne bulursam yedim..dedi...Ardından...
Leyloş:Elinin karnına koyarak......Kızım oğlum meraba deyin teyzelerinize eniştelerinize dedi..Herkes şaşakın aşkın bakıyordu.PArk min ile hacer ise köşede kıs kıs gülüyordu..
Ben:Anammmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm!Teyze mi olacağummmm ben şimdiiiiiiiiiiii dedim.........
LEyloş:Iıııııııı ewt dedi...
Herkes bu haberi duyunca coşmuştu..Herkes leylaya saırlıyor öpüyor...Karnındaki bebişleri seviyordu...Bütün gece boyun ca hep böyleydi.....Ertesi sabah mide bulantılarım daha da fazlalaşmıştı....Hastaneye gitmye kararvermiştim.DOktorun ne diyeceğeni biliyordum.Herhangi birşeyi çok fazla yemişin diyecekti.........Sabah erkenden gittim..İşim 1 saatte bitti sonuç karşısında çok şaşkındım..Bu dururmdayken beni sadece leyloş anlayabilridi..Ben içeri girdiğimde herkes kahvaltıdaydı...Nerdeydin dediler...Arkadaşım dönmüş koreden onu görmeye gittim dedim....Hastaneye gitttim deseydim herkes başıma üşüşürdü...AMa birde hastaneye gittim bileklerime baqtırmak için dedim.Sargıları artık çıkaraiblrilermiş ama izleri kalcakmış dedim..Zekiye teyze:Kendin ettin kendin buldun dedi...Herkes kahvaltıdayken Leyloşa kaş göz işareti yaparak mutfağa çağırdım...
Leyloş:NOldu?*
Ben:Bİ durum var ve beni şu anda sadece sen anlyabilrisin
Leyloş:Nasıl bir durum
Ben:(karnımı işaret ettim)YÜzmü buruşturudum..3 buçuk aylık
Leyloş:Hiiiiiiiiiiiiiiiiiii....Benim ki ise 5 aylık aramızda iki ay var yanii
Hyun joong ise kapının arkasından Bizi dinliyormuş..İçeir girdi Tam nee diye bağracaktı....Şiiiiii dedim.Fısıldayarak ne dedi...Malesef deidm..Bana yardı metmeniz gerekiyor.Bİran önce evlenmeme gerekiyor jonghunla yoksabaşım belya girecek eminim ve şu anda bundan kimseye bahsetmeyin evleneceğimiz zamn ben size söyleyecğeim ve benim şahitilerim lacaksınız...Dedim..
HYun j:YOk daha neler dedi...
Lütfen anlamında kafamı öne eğdim..Leyloş da huna göz ucuyla baqtı..HYun J .tamam dedi gülümsedim..Şimdi sıra bu nu jonghuna naltmaktaydı..Oda bizmkilerle kahvaltı ediyordu..Onada işaret ettim..Mutfağa geldi..
Jong Hun:Noldu nedne yemk yemeğ gelmiyorsun...
Ben:SEninle önemli birşey konşumama gerek...
Jonghun:Önemli birşey?
Ben:ACil olark evlenmmeiz gerek
JOnghun:Ewt biliyorum nişan hazırlıklaırnı yaptım demiştim yha......
Ben:Hyr direk hemn bugün evlenmemiz gerek..
Jonghun:NE bu acele?
Ben:(karnımı gösterdim...)3 buçk aylık erkek yakın zamanda karnım belli olur olur o zman sen düşünürsün.. deidm...
JOnghun havlara uştu bnei kucağına almış çeviriyordu...
Ben:jonghu indir beni apıştırcam suratına şimdi 2 tane ama deidm..Yerei ndirdi...
Ben:Anladınmı leyloş la hyun da biliolar durumu onlar şahit olacaklar...:Benm belediyede bi arkadaşım var O ayarlar herşeyi bugün..DEidm..Şimdi yemeğine devam et ve kimseye birşey söyleme deidm...Üst kata çıktım arkadaşımla uzun bir konuşma yaptım...o fotoğrafı da kitabımın arasına kydum...Aşağıya inidm koltuğa uzandım..
Zekiye teyze:eSra gel otur sen de ye bişeyler
Ben:yok saol zekiye teyz ardaşta atıştırdım bişiler ....Herkes yemk yerken leyloş Hyun j. ve jonghuna işaretle Bugün 2 De deidm...Tama anlamında kafalrını salladilar...

Saat çoktan 12 buçuk olmuştu..Hekres biyerlere dağılmıştı.Leyloş Hyun j. jonghun ve Ben kalmıştık...Bİr an önce çıkalım..Anca yetişiriz çıkarkende bebek eşyası baqmaya gidiyoruz deriz dedm..Evlenmiştik sonunda evlenmiştik....ayh çok mutluyum....JOnghuna Kocacığım deidmmm...eve gittik biran önce ama birkaç bebek eşyası alıp gitik..Herkes biyere oturmuştu..BNe de üzerimi değiştirp kitabımı aldım ve aşağı indim..Bende biyeri yerleştim Kİtabı tam açım..İçindne birşey süzüldü yere....Bİlginar eline aldı..Bu nee dedi.Ardındna Bu ultrason fotoğrafı ama......Ve -ve ve kekeleyerek burda bir bebek görünüyor dedi......Kyu jong:Jonghun ve esra bunu nasıl açılmayı düşünüyorsunuzzz dedi...
Ben...IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIıııııııııııııııııı................................

Suan ilham gelmedi canlar aksam yazacam

Esra : Şey aslında bende size aksam söyleyecektim. Jonghunla demi kocacıgım demezmiyim onların yanında

Bilginar :Neee siz evlendiniz mi? Hem de bizden habersiz ask olsun esra bizim kızlara nasıl söylemeyi düşünüyorsun.Cevap ver bakalım

Esra:Aslında size nasıl söyleyeceğim mi bilemedim bende leylaya söyledim.Size söyleseydim.Bana cok kızacagınızı biliyorum. O yüzden leylaya söylemeyece ihtiyaç duydum . Beni en iyi anlayan o var . Size söyleseydim .Hem beni yargılayacaktınız.Niye böyle bir sey yaptınız.diye

Bilginar: Bari bana söyleseydin diğerlerini ben ikna ederdim .Başka zekiye ablayı ikna ederdim. Neden söylemedin gerci sende haklısın hayatım bende senin yerinde olsam. Senin gibi yapardım.Ağlama lüften bak bebegin etilenmesin ağlama


Esra:Tamam aglamayacam . Diğerlerine ben söyleyim tamam mı? Şimdi sizden duyarlarsa benim üstüme iyice gelirler .

Bilginar :Tamam canım bu arada kaç aylık bebiş

Esra:3 buçuk aylık canım inşallah sizinde olur

Kyu jong: İnşallah esra ben bilginar söylüyorum ama beni hiç takmıyor ya allah aşkına bide siz söyleyin suna ya bende baba olmak oh ne güzel herkez baba oluyor . Bi ben kaldım böyle

Bilginar :kim baba oluyormuş ki bi hyun ve joghun oluyor .Baska kim olacak askım . Söylesene zaten evlenmiyormuyuz. Askım evlenmeden olmaz demiştim sana

Kyu jong :tamam askım sen nasıl istersen

Sonra esrayla birlikte odadan cıktık.Esra herkezle konuşma karar vermişti .Ben zekiye teyze çağırmaya gitmiştim .Bilginar ise esma ve hyung jun cagırmaya gitti.Esra ise kuzeni ve haceri cagırdı .Herkes esranın neden cagırdıgını merak etmişti.Esra herkesin koltuklara oturmasını rica etti.Söze baslamadan önce jonghun yanına cagırdı :Ve söz söyle basladı.Kızlar ve ss501 grubu ben jonghunla evlendim.Ve şahitlerimizde leyla ve hyun oldu .Eğer ne cabuk evlendiniz diye soracak olursanız .Çünkü ben halimeliyim kızlar...............

Kızlar süpersiniz.

Admin sende yazsana kız hikayenin sonun merak ediyorum valla

anam simdi olucem telefndn grdiğm icn yazamıcm aksama grersem yazarm leylosm supersn doum yapcaın zamana hazr ol sana anlttım gbi ve söz veriorm muhtesem olucak.... ¤

Çünkü ben halimeliyim kızlar...............Haberinz yoksa diye söylüyorum 3 buçuk aylık ve erkek bunu önceden öğrenirsiniz diye erken evlenmke zorundaydık.JOnghunun ve benim bile bu sabah haberimiz oldu..Annemlerde sorun yaratabilri dedik ve evlendik.AMa tabi bnede isterdim..Bİlginar gibi leyloş gbi gelinlik giyip evlenmek ama olmadı ne yapalım...dedim..Yüzümü burşturdum..BAşımı öne eğdim..Leyloşa espri anlamında dönüp artık karnımız burnumuzda kardeş kardeş gezerizzz dedim.....Leyloşla bizim hamileliklerimiz dolayısıyla Bilginarların düğünü daha da geç olacaktı..Ona baqtım özür dilerim düğününüz benim yüzümd........dedim..SÖzümü kestii.Ne alakası var esra olan olmuş özür dilemene gerek yok sorun değil bizim için sizi şimdi sadece kendinizi ve bebeklerininizi düşünün.....dedi...Gülümsed,im..Teşkkür ederim...
Ben:I... şey peki koreye ne zman gideceğiz....
Park min ve kyu:Herşey hazır uçak yrn öğleden sonra bizi alacak dedi....
Bİlginar..Leyloş ve esra için riskli dğeilmi....dedi..
LEyloş:Daha riskli aylarımzıda değiliz......Bütün gece boyunca leyloşla beraber...Bebeklerle ilgili kitaplar okuduk..Hamilelik dönemi ile ilgili araştırmalar yaptık..Bebişlerimiz daha huzulu olsun diye yoga yaptık..Jimnastik....Vb.Ertesi gün....Herkes eşyalarını toplamıştı...Karnımız burnumuzda leyloşla bizde merdivenlerden koca koca bavulları indirmeye çalışıyorduk..ELimize ne alsak..Geri alıyorlardı..Siz birşeye dokunmıcaksınız diye...KApıyı kilitledim..BElkide Bu eve son kez girdim ve son kez kilitliyordum..Bİr garip hissettim ardından annemleri aradım..
Aloo! annee..Bİz koreye gidiyoruz..SEvgililerimizin işleri var bu nednele gitmek zorundayız deidm..Bu arada özür dilerim ..
Annem:Ne konuda
Ben:sizden habersiz jonghunla evlendiğim için çünkü ben hamileyim deidm..Telefondna ses gelmediğine göre annem kriz geçirmişti...5 dk ya kendine gelirdi...Uçağa binidk.BElkide bu ülkeme son kez bakışım lacakı..AMa Bİlginarların Düğününde de gelecektik..AMa çok çok zamna sonra...Uçağa bindiktan Yarı msaat sonra Herkes kendi halinde takılırken.....Uçağa bineli daha yarım saat olmuştu leyloşla yanyan oturuyorduk..Karşımız da ise HYun ile jonghun dergi okuyorlardı..LEyloş.BANa eğilip tekmeliyormu anlamıyorum ama sancı batıp duruyor dayanamıyorum deid..SAKin ol kimseye belli etmeden dern derin nefes al dedim...(kadın hastalıklaır ve doğum uzmanıyız sonutça.... ) Ayhh! demeye başlamıştı sakin ol diyordum hep yice arrttı ölücek gibib hissediyorum dedi..Bağrışları iyice artmıştı....Esra die bağrıyordu..Yardım et diyoruu..Sakin ol dedim..Jonghuna doktor nerede birinin bana yardım etmesi gerke deidm..Doktor geldii.Leyla çığlık atıyordu bağrıyordu...Esraaaaaaaaaa yardım ett dayanamıyorum............Erkekler bi zamet diğer trafa deidm...Leylaya sık dişinin deidm..Bebişler sadece biraz erken gelmeye çalışıyor ama bu iğne onları da senide sakinleştirecek deidm.....İğneyi yaptıktan sonra Leyloş Birazda olsa kendine gelmişti...AMa hala yatıyordu..Hyun joongun yanına gidip...Korma bebilerinde karında iyi yeğenlerim sadece biraz erken gelmek istemişler hemde çok erken bir iğne yaptım leyloş da bebeklerde iyi deidm..Derin bi nefes aldı..Jonghunda bana sarıldı..DOktor karım diye.......Sağ salim koreye gelmiştik..Uçaktna indik.Derin bir nefes aldım.Özlemişim beeeeeee..............Bizm kızlar eve doru giderlerken hadi esra gelmiyormusun deid...Kızlar artık jonghunun evinde kalacağım deidm..Neden nnn dediler..Unuttunuzmu biz evlendşk dedimm yüzüklerimizi gösterek güldüler neyse ozamn biz gelriz akşama size dediler....Eve gelmiştik..Yeni evim güzel evim dedim....içeri girdim...İlk kediciğe baqtım kecikkk biz geldik die bağırıdım ama gelmedi yanımıza kedinin yanına gittiğimde kalp atışları ço kaz duyuluyordu..Nefes alıp erişi çok kötüydü...AĞlayarak jonghunu naynına gittim jonghun ise mobilyaları nsütündeki çarşafları çekiyordu..Kedi deidm..Keidnnn KEdimizz...................

bende öyle düşünüyorum yaa bune 20 sf olmuş nerdeyse bi de young saengle bana bak hala yakınlaşıoz herkez evlenmiş bi biz kalmışız yaa bencede herkez sonunu yazsın

ewt kuzen seni bekliorm yazmnı kusura baqma üşeniom fln dmee bnde hikayeyi sana anltmyaa üşeniommmmmmm

İLK BEN BAŞLAYAYIM

Kyu Jong istanbula alışmıştı. Hatta baya baya türkçe öğrenmeye başlamıştı ama koreye dönmemiz gerekiyorudu. Ben herzaman ailemin yanında olarla birlikte bir kır düğünü hayal ettiğim için İstanbuldaydık. Tabiki koreye dönünce orada Kyu Jong'un ailesinin istediği şekilde yöresel kıyafetleri ile bir düğün daha yapılacaktı. Bu nedenle Bizimkileri beklemeden evlenmeye karar verdik, Küçük bir düğünle, en azından ben öyle olacak sanıyordum. Kyu Jong ve ben birbirimizi çok seviyorduk ve benim hayallerim için cabalaması beni günden güne ona dahada bağımlı hale getiriyordu. Gözüm sadece onu gürüyor, benliğim ve bedenim sadece o varsa bütün oluyordu. düğünümüzü Kyu kendisi ayarlamaya karar verdi. Boğazda bir kır düğünü!!! tabi ben bundan haberdar değildim olsam zaten kabul etmezdim. Bana sadece ailemden ve arkadaşlarımdan kimleri çağıracaksam onunla ilgilen gerisibi bana bırak demişti Ben davetiyeleri seçtim ve doldurdum. Yakın akrabalarıma ve yakın arkadaşlarıma kendim verdim, diğer çağırmak istediğim arkadaş ve eş dost'a ile kargo aracılığı ile yolladık. Posta daha uzun sürüyor diye Kyu bu kararı almıştı. İlk önce nikahımız oldu ve nikah sadece ailem ve biz yeni çekirdek ailenin katılımı ile oldu. Herşeyi gizli sürdürüyorduk bizim kızlar öğrenirse kıyamet kopar diye düşünüyorduk. Düğün günü erkenden kalktık ve Kyu,kardeşimle birlikte beni kuaföre bıraktı. Kuaför bana çok uzak gelmişti nedenini akşam anlayacaktım. Araba süsleri, düğün pastası, çiçeği.. vs ile uğraşmaya ve sonrada dağmat tıraşı olmaya gitti. Ben kuaförde yaklaşım 4 saatimi geçireceğimi bildiğimden rahat rahat yerleştim. saçım öyle zor bir modeldiki, ilk olarak saçımın rengi açılacak kamamel olacak ve üzerine saman sarısı balyaj yapılacaktı. bunun ardından ise kocaman bir topuz sadece enseden çıkan kıvırcık saçların arasında birkaç uzun düz saç. gelin tacık kocaman ve beyaz altına inci süslemeliydi. Özel olarak yaptırdığım için modelini gören çok beğeniyor nereden aldığımı sormaya başlıyordu. Gelin tacım saçımdaki topuzun üzerine oturtulacak ve duvak ensemden başlayarak kuyruğa kadar uzanacaktı. manikür ve pedikür cabası, çok işim vardı. ahhhhhh tabi yüzüklerimiz tek taş yüzüğüm çok farklı bir dizayna sahip bir butik sahibi kız tarafından tavsiye edilmiş ve hollandadan getirtilmişti. halka üzerine tek taş pırlanta oturtulmuş üzeri ise ince el işi ile psta üzerinde ince ipsi karameller gibi sarı altın ile bezenmişti. incecik alrın parçaları pırlantamı sarıyor sanki onu esir alıyordu, tıpkı Kyu Jong'un beni kendine tutsak etmesi gibi pırlanta da altının o eşsiz sarılığına gösterişine tutsak olmuştu. Kuaförde işim bitti ve Kyu Jong beni almaya geldi. Gözlerine baktığımda o ışıltı her zaman yanımda olmasını istediğim adamın görkem ve bir o kadar çocuksuluğunu yansıtıyordu. Tıraş olmuştu ve gömleğin sivri gelen yakaları yüzünü tahsiş etmeye başlamıştı bile. 3 tutam sakala ne bu kadar ustura vururlar ki diye düşündü. Kyu beni gördüğünde elini uzattı ve beni kendine çekti. Benim beneğim ne kadar da güzel olmuş dedi. Ben ise bu günün her dakikasını flaşıma yazmak istercesine ona ve etrafımda bizimle ilgilenen insanlara bakıyordum. Hadi artık gidelim dedi ve kolunu açarak benim elimi üzerine koydu. kuzenlerim gelinliğimi tutmaya çalışıyodu. arabaya zar zor bindim çok zormuş bu gelinlik ile hareket etmek diyede söyleniyordum kendi kendime. Kuzenlerim ise kıkır kıkır gülüyo annem bir kenarda akan göz yaşlarını silmeye çalışıyordu. Arabaya bindik ve kardeşim direksiyondan enişte bak son bekar anların nikah kıyıldı ama istersen kaç ablamla uğraşmak zordur bak benim halime dedi. Kyu ise bana bakarak ben onunla ömür boyu uğraşsam off demem dedi. Seni seviyorum dedim kendimi tutamayarak. kardeşim aynadan gözlerimin içine aktı ve bendeki hüzün, sevinç karışımı ne olduğunu tam olarak bilemediğim duyguları algılamaya çalışırcasına ablam ben seni çok seviyorum bunu biliyorsun değil mi? diye sordu. Ben ise göz yaşlarıma hakim olmaya çalışarak bende seni ablam bende çok seviyorum dedim. Kyu'ya baktığımda gözleri kızarmış beni ve kardeşimi izlerken buldum. Her şeyden etkilenen benim yufka yürekli aşkım!!! düğün yerine varmıştık. çimenlerin o tatlı ve insana huzur veren kokusuna yere serpilmiş beyaz ve açık pembe güller işlik ediyor kocaman vazolara konulmuş beyaz laleler inceliği ve zerafeti simgeliyordu. Yerlere çalışmış minik spot ışıklar etrafı işıl işıl gösteriyor ve denizden gelen o su sesleri insanın ruhunu sakinleştiriyordu. Kyu Jong--- beyendinmi aşkım süprizimi dedi. ben ise hala etrafa bakıyor ve bu ruya değil, bu rya değil diyordum kendi kendime. Düğünümüz o kadar hızlı geçiyordu ki, ne olduğunu anlamadan son saatin içine girmiştik. Gece uçağı ile koreye döneceğimi biliyordum. İçim hem buruk hemde sevinç ve mutluluk doluydu. beklenen son gelmiş ve kyu ile hava alanına gitmek üzere yola çıkmaya hazırlanıyorduk. Gelinliğimi çıkartmıştım ve bavulum hazırdı zaten annemle ve babamla vedalaştık. Kardeşim ise bir hafta sonra bizim yanımıza gelmek üzere bana söz verdi. Benim orada nasıl yaşadığımı görmek istiyordu ve tabiki bana nasıl davranılacağını. Ucağa bindiğimde işte ben ve kocam biz bir çekirdek aileyiz ama şimdilik dedim ve hayallerimi gerçekleştirebilmiş olmamın verdiği huzurla kocamın göğsünde uykuya daldım. Bu huzurun ben ölene kadar devam edeceğini bilmemim güvenliği beni mutlu bir hayata sürüklediğinden güven içinde uykuya daldım. Bir ömür boyu Kyu Jong ve çocuklarım ile birlikte tüm güçlüklerin üstünden gelebileceğimizi bilerek ve MUTLU, MUTLU, MUTLU.......